Esas No: 2012/15470
Karar No: 2012/17675
Karar Tarihi: 28.12.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/15470 Esas 2012/17675 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar ve davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ve davalılar vekili temyiz etmiştir
Davacı vekili, davalıların davacıya ait işyerlerinde 20.02.1998 ve 25.08.2000 başlangıç tarihli sözleşmeler ile kiracı olduklarını, davalılarca 2002 yılı itibariyle her iki işyeri için 2.200 TL aylık kira ödenmekte iken, davalıların... Asliye Hukuk mahkemesinde açtıkları uyarlama davası sonucunda mahkemenin Temmuz/2002’den itibaren kira parasının aylık 900 TL olarak uyarlanmasına karar verildiğini, davalıların henüz bu karar kesinleşmemişken uyarlanan miktar üzerinden kira ödemeye başladıklarını, ancak sonrasında mahkemenin vermiş olduğu kararın Yargıtay"ca bozulduğunu ve davanın reddine karar verildiğini, davalıların yatırdıkları tutarlar nedeniyle fark kira alacağı oluştuğunu, bunun yanında Kasım/2004 ayından sonra kira parasını ödemediklerini, kiralananı boşaltarak terk ettiklerini, 21.10.2005 tarihinde yaptırılan delil tespiti suretiyle kiralananın tasarrufunun müvekkilin geçtiğini, yapılan bu açıklamaya göre işlemiş faizi ile birlikte 82.586,64 TL kira alacakları olduğunu, alacağın tahsili için yaptıkları icra takibine davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili ise, kiralananın 2004/Kasım tarihi itibariyle tahliye edilerek anahtarının davacının oğluna teslim edildiğini, tahliyenin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini, davacının isteminin yeniden kiraya verme süresi ile sınırlı olduğunu, tahliye tarihine kadar olan kira borçlarının da ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davacının alacağının 34.400 TL olarak tespit ile davalıların bu kısma ilişkin itirazlarını iptaline karar verilmiştir
Davacıya ait iki farklı işyeri için düzenlenmiş başlangıç tarihleri 20.02.1998 ve 25.08.2000 olan kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılardan ...’in sadece 25.08.2000 başlangıç tarihli sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunmakta ise de adı geçen davalı kendisine yöneltilen kiracılık sıfatına karşı çıkmadığı gibi, 24.02.2002 tarihinde kiralayana karşı açtığı uyarlama davası ile de kiracılık sıfatı kesinleşmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kiralananın tahliye tarihine ilişkindir. Kiralananın kiralayana teslimi kural olarak anahtar teslimi ile olur. Anahtar teslimi bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle belirlenmelidir. Öte yandan kiracının kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri kural olarak anahtar teslimine kadar devam eder.
Olayımızda; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmelerindeki yıllık kira tutarı senetle ispat sınırının üzerinde olup, davacı kiralayanın açık muvafakati bulunmadığı sürece anahtar teslimi olgusu tanıkla ispat edilemez. Kiracı bildirdiği tahliye tarihini usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış ise, bu durumda kiralayanın bildirdiği tarih esas alınarak sonuca gidilmelidir. Davacı kiracı sözleşmeye konu işyerlerini Kasım/2004 tarihi itibariyle tahliye ettiğini iddia etmiş, ancak bu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı kiralayan ise, anahtarın kendisine teslim edilmediğini, kiralananın tasarrufunu 21.10.2005 tarihinde yaptırdığı delil tespiti ile elde ettiğini bildirmiştir. Taraflar arasındaki kira alacağına ilişkin uyuşmazlığın az yukarıda belirtilen ilkeler gözönünde bulundurularak, çözüme kavuşturulması gerekirken, hatalı değerlendirme ile kanıtlanamayan tahliye tarihi esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 900.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.