Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/3408 Esas 2022/6631 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3408
Karar No: 2022/6631
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/3408 Esas 2022/6631 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan yargılanmıştır. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Ceza Dairelerinin yerleşik uygulamalarına göre, suçun kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ispat edilmesi gerektiği ve kuşkulu olaylar ve iddiaların aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı belirtilmiştir. Sanığın gazetecilik faaliyeti kapsamında kalan eylemlerinden dolayı somut delile dayanmayan mahkumiyet hükmü kurulamayacağına karar verilmiştir. Sanık müdafilerinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.

Sanık hakkında TCK'nın 314/3 ve 220/7 yollamasıyla TCK'nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi.
3. Ceza Dairesi         2022/3408 E.  ,  2022/6631 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2018 tarih ve 2018/197 - 2018/204 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme
    Hüküm : Sanık hakkında TCK'nın 314/3 ve 220/7 yollamasıylaTCK'nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğincemahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunundüzeltilerek esastan reddi.
    Temyiz edenler : Sanık müdafileri

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
    Muhalif kimliği ile bilinen sanık ...’ün çekmiş olduğu belgesel, yapmış olduğu sosyal medya paylaşımları ve katıldığı televizyon programlarındaki açıklamalarıyla darbe yargılamalarını itibarsızlaştırmaya, kalkışmayı meşru, darbecileri haklı göstermeye çalıştığı gerekçeleriyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne
    yardım ettiği kabul edilerek hakkında cezalandırılmasına yönelik hüküm kurulmuşsa da;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Ceza Dairelerinin yerleşik uygulamalarına göre, ceza hukukunun genel prensiplerinden olan şüpheden sanık yargılanır ilkesi uyarınca bir suçtan cezalandırılmanın temel koşulunun, suçun kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ispat edilmesine bağlı olduğunu, kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddiaların sanıkların aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, yine ceza mahkumiyetinin yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması ve bu ispatın hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayalı olarak sanıkların cezalandırılmasının ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaştırmayacağı, ceza yargılamasında mahkumiyetin büyük veya küçük olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmasının şart olduğu, adli hataların önüne geçebilmenin başka bir yolu olmadığı da nazara alınarak, sanığın silahlı terör örgütüne yardım etmek kastıyla hareket ettiğine dair, her türlü şüpheden uzak somut delile dayanmayan gazetecilik faaliyeti kapsamında kalan eylemlerinden dolayı mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeksizin, beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara