Resmi belgede sahtecilik - başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/712 Esas 2015/1299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/712
Karar No: 2015/1299
Karar Tarihi: 26.05.2015

Resmi belgede sahtecilik - başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/712 Esas 2015/1299 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak, sanığın \"başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması\" suçunun unsurları itibariyle oluşmadığına karar verilmiştir. Hüküm fıkrasında yer alan TCK'nun 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine \"5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendine yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına\" ibaresi eklenmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 268. maddesi; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 322. ve 321. maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/712 E.  ,  2015/1299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Adli emanette kayıtlı olduğu anlaşılan suça konu belge hakkında mahallinde mahkemesince bir karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
    1-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer olan sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklarından koşullu salıverilme tarihine, anılan fıkrada sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nun 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendine yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında, "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;
    a- 5237 sayılı TCK"nun 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, failin işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kendi kimliğini saklayarak, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması ve onun hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına neden olması gerektiği cihetle, somut olayda; başka suçlar nedeniyle aranmakta olan sanığın "sarhoşluk" fiilinden dolayı idari para cezası yaptırımı gerektiren kabahat niteliğindeki eylemi nedeniyle Kabahatler Kanununa göre 29.06.2009 tarihli İdari Yaptırım Karar Tutanağının düzenlenmesi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunması eyleminde, "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, ancak eylemin TCK"nun 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-Uygulamaya göre de;
    5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, anılan fıkrada sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide uygulama yapılması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara