Esas No: 2022/30795
Karar No: 2022/6356
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/30795 Esas 2022/6356 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/30795 E. , 2022/6356 K.Özet:
Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu ancak sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı gelmeden karar verilmesinin sonuca etkili bulunmadığı tespit edilmiştir. Kanuna uygun olarak yapılan yargılama sürecinde ileri sürülen iddia ve savunmalar temyiz denetimini sağlayacak şekilde eksiksiz olarak sergilenmiş ve vicdani kanı kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırılmıştır. Ancak, lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilmemesi gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenle hüküm belirtilen sebeple bozulmuş, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm düzeltilerek onanmıştır. Söz konusu suçların TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriklerine göre yapılan incelemede,
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı gelmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine,
Ancak;
Lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK'nın 303/1-h maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 12. Paragrafının tümden çıkarılarak yerine "Bozma kararı sonrası yapılan yargılama giderlerinin lehe bozma kararı olması sebebiyle, Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.