Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10043 Esas 2015/1297 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10043
Karar No: 2015/1297
Karar Tarihi: 26.05.2015

Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10043 Esas 2015/1297 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yargıtay 21. Ceza Dairesi, bir kişinin hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanında bulunma suçu nedeniyle verilen cezada, dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm bozma kararı verdi. Mahkeme, sanığın suç tarihinden itibaren 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin dikkate alınmamasının isabetsiz olduğunu belirtti. Kararda, dava zamanaşımı süresini ve ilgili kanun maddelerini detaylı bir şekilde açıklamak isteniyor.
21. Ceza Dairesi         2015/10043 E.  ,  2015/1297 K.

    "İçtihat Metni"


    ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.12.2014 gün ve 2014-23025/76292 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.01.2015 gün ve KYB.2015/1987 sayılı ihbarnamesi ile;
    Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 343/2 ve 81. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası cezalandırılmasına dair,...Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2010 tarihli ve 2008/218 Esas, 2010/240 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
    Dosya kapsamına göre, suç tarihi olan Haziran 2003 tarihi ile kararın kesinleştiği 13/03/2013 tarihleri arasında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden sanıkların mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
    İncelenen dosya içeriğine göre, sanığın 08.07.2003 suç tarihli "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan 04.07.2008 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda ... Asliye Ceza Mahkemesinin 25.06.2010 gün ve 2008/218 Esas, 2010/240 sayılı kararı ile sanığın "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan mahkumiyetine karar verildiği, gerekçeli kararın sanığa 30.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden önce, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımının gerçekleştiği, ancak bahsi geçen bu zamanaşımı süresinin hüküm tarihi olan 25.06.2010 tarihinde dolmadığı, bu itibarla mahkemenin 25.06.2010 günlü kararında, dava zamanaşımı yönünden herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, bu kararın, dava zamanaşımı yönünden, kanun yararına bozma incelemesine konu edilebilecek bir hukuka aykırılık taşımadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görülmediğinden bu nedenle REDDİNE, kararın infazını yürüten Cumhuriyet Başsavcılığınca, hükmün kesinleşme tarihinden önce dava zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle mahkemesinden, dava zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasının istenmesine ve mahkemesince de bu hususta bir karar verilmesine ilişkin işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara