Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/280 Esas 2015/9585 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/280
Karar No: 2015/9585
Karar Tarihi: 28.10.2015

Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/280 Esas 2015/9585 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 25. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, kasten yaralama ve hakaret suçlarından dolayı sanığın cezalandırılması talebiyle açılmıştır. Yerel mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vermiş ve ceza vermiştir. Sanık tarafından yapılan temyiz talebi ise reddedilmiştir. Ancak, hakaret suçuna verilen hapis cezasının TCK 50/1-d maddesi gereği \"belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma\" seçeneği yaptırımına çevrilememesi ve tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağına dair kanun maddelerinin göz önünde bulundurulmayarak verilen cezanın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda verilen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 50/1-d, TCK 50/1-f, 5275 sayılı Kanun'un 108/2, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.
18. Ceza Dairesi         2015/280 E.  ,  2015/9585 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 3 - 2013/225460
    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 25. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/04/2013
    NUMARASI : 2010/1429 (E) ve 2013/280 (K)
    SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1- Kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından,sanık D.. Ü.. müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Hakaret suçundan kuruluna hükmün temyizine gelince;
    Kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-d maddesinde yer alan “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” seçenek yaptırımına çevrilebilmesi için, hükmedilen seçenek yaptırımın, işlenen suçla bağlantılı olması, ayrıca suç işlemeye yönelten sosyal, psikolojik veya çevresel etkenlerle sanık arasındaki bağı ortadan kaldırarak, sanığın yeniden suç işlemesini önlemeye yönelik olması gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan verilen hapis cezasının, gerçekleştirilen eylemle herhangi bir bağlantısı bulunmayan eğlence yerlerine gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesi kanuna aykırı ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Ancak;
    Sanığın kesin nitelikteki önceki hükümlülüğünün tekerrüre esas alınamayacağının ve 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için sonuç olarak hapis cezasına hükmedilmesinin zorunlu bulunması, ancak sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, TCK"nın 50/1-f. maddesine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi karşısında, tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık D.. Ü.. müdafinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan,5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca temyiz edilen kararın açıklanan noktası,tebliğnameye kısmen uygun olarak hüküm fıkrasından “cezanın mükerirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması” biçiminde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.10.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara