Esas No: 2021/8589
Karar No: 2022/6581
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8589 Esas 2022/6581 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/8589 E. , 2022/6581 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.02.2018 tarih ve 2017/248 - 2018/28 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığın ByLock iletişim sistemi kullanıcısı olduğunun belirtilmesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, dosya içerisinde bulunan ancak sanığa okunduğu anlaşılamayan 160256 ID, “deliyakup” kullanıcı adlı ByLock tespit değerlendirme tutanağı ve ekli isimler ile sanığın ihraç edilmeden önce emniyet teşkilatında görev yaptığı nazara alınarak ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 18.04.2017 tarih ve 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen FETÖ/PDY emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin dijital verilerin incelenmesi sonucunda düzenlenen veri inceleme raporu, bu rapora dayanak teşkil eden gizli tanık Garson’un daha önce hakim huzurunda alınan ifadesi ve delilin el konulmasına ilişkin hakimlik kararıyla birlikte getirtilerek sanık hakkında düzenlenen bir kayıt olup olmadığının tespit edilmesi; UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankası üzerinden sanıkla ilgili beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa onaylı suretleri dosyaya getirtilerek, tespiti halinde gerekirse tanık sıfatıyla dinlenilmelerinin sağlanması, ayrıca maddi gerçeğin, suç kastının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması ve savunmaların denetlenmesini teminen, hesap açma tarihinden itibaren Bank ... hesap dökümlerinin tamamına ilişkin olarak uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp örgüt liderinin talimatı doğrultusunda bankacılık işlemi yapılıp yapılmadığı, bankanın TMSF’ye devri sonrası gereçekleşen hesap hareketleriyle katılım hesabına para yatırdığı son tarihin tespiti hususlarında denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun rapor alınarak CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılmasından sonra tüm deliller bir bütün olarak değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1) Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi gereğince artırılırken uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
2) Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, TCK'nın 58. maddesinin 7. fıkralarının uygulanması;
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5271 sayılı CMK'nın 302/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.