Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5468 Esas 2015/9519 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5468
Karar No: 2015/9519
Karar Tarihi: 28.10.2015

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5468 Esas 2015/9519 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan bazı yargı mensuplarını suçlayarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na suç duyurusunda bulunduğu sırada yargılaması devam ediyorken mahkum edilmesi, savunma dokunulmazlığı kapsamında savunma hakkının kötüye kullanılmaması gerektiğine ilişkin kanun maddelerine aykırıdır. Yargı mensuplarının savunmanın gerekliliği ile orantılı olarak muhatapları hakkında bazı isnatlarda bulunabilecekleri, ancak bu şekilde ortaya çıkan eylemlerin hukuka uygun kabul edileceği belirtilir. Bu sebeple mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5728 sayılı TCK'nın 128. maddesi, TCK'nın 62. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/5468 E.  ,  2015/9519 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2013/134967
    MAHKEMESİ : Silivri(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/02/2013
    NUMARASI : 2012/330 (E) ve 2013/98 (K)
    SUÇ : Hakaret

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Dairemizce de benimsenen YCGK"nın 17/07/2007 tarih ve 2007/105-174 sayılı kararı ile 5728 sayılı TCK"nın 128. maddesindeki Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez.” Şeklindeki yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; “savunma (veya iddia) amacıyla vaki olan yazı ve sözlerin” hakaret suçları açısından hukuka uygunluk nedenlerinden birisini teşkil eden “hakkın kullanılmasını” oluşturabileceği, böyle bir hakkın ihdas edilmesinin amacının, ceza yargılaması bakımından gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin yerine getirilmesi olduğu,
    Bu şekilde, davada taraf olan; davalı, davacı, şahsi davacı, katılan, sanık ve savcının iddianın ve savunmanın gerektiği şekilde yapılabilmesi için belirli koşullar dahilinde bazı isnadlarda bulunabilecekleri, bunu yaparken de bazen muhataplarım küçük düşürücü ifadeler kullanabilecekleri öngörülmekle, iddia ve savunmanın gerekliliği ile orantılı olmak şartıyla bu şekilde ortaya çıkan eylemlerin hukuka uygun sayılacağından,
    Somut olayda; avukat olan sanığın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/106 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılama 23.11.2011 günlü oturumundaki savunması sırasında içerisinde duruşma savcısınında bulunduğu bazı yargı mensupları hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatması biçimindeki eylemin YCGK"nın 17/07/2007 tarihli içtihadıyla birlikte ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde; savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve hakaret suçlarında hukuka uygunluk nedeni oluşturan hakkın kullanılmasına ilişkin YCGK"nın anılan kararında yer alan koşulları taşıdığı gözetilmeden, savunma hakkının kötüye kullanıldığı yolundaki isabetsiz değerlendirmeye dayalı gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
    TCK"nın 62. maddesinde öngörülen “Failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılamadaki davranışları, cezanın failin üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar somut olayda değerlendirilmeden, yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafıinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara