Esas No: 2022/2960
Karar No: 2022/9718
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2960 Esas 2022/9718 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2960 E. , 2022/9718 K.Özet:
İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi, tescilli markaların taklidi ürünlerin satışa arz edildiği sanık işyerinde yapılan aramada suçüstü tespit edilmesi üzerine, marka hakkına tecavüz suçundan açılan kamu davasında, şikayet hakkının sıkı sıkıya şahsa bağlı olduğu ve sadece marka sahibinin kullanabileceği, şikayet hakkının başkaları tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı ve hak sahipleri avukatları vasıtasıyla da şikayet hakkını kullanabildikleri, marka sahibinin Türk Patent ve Marka Kurumu'nda tutulan marka sicilinde adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişi olduğu belirtildi. Dosyada mevcut vekâletnamelerde kısıtlamaların olması ve şikayetçi şirketlerin vekili tarafından sanıklar hakkında şikayet hakkının kullanımı için marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren belgelere sahip olunmadığı görüldüğünden, dava katılan şikayetçilerin talebinin reddedilmesine karar verildi. Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, marka hakkına tecavüz suçlarında da şikayet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikayetçi olabilir. Vekâlet konusu Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, Hakim Kararı Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Beraat, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... Inc. ve ... Electronics Co. Ltd. vekilinin şikâyeti üzerine, sanıklara ait işyerinde yapılan aramada, şikâyetçi firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanıklar hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Başka bir ifade ile, şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve ... Inc. ile ... Electronics Co. Ltd. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e asıl verilen vekâletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Dairemizin 24/11/2021 tarihli tevdi kararına rağmen, şikayetçi şirketler vekilinin, sanıklar hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından,
Davaya katılma ve hükümleri temyize yetkisi olmayan şikayetçiler vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.