Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7390 Esas 2022/9786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7390
Karar No: 2022/9786
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7390 Esas 2022/9786 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7390 E.  ,  2022/9786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığı

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracının iadesine ilişkin hüküm ile sınırlı temyizine göre yapılan incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle nakil aracının iadesine yönelik hükmün ONANMASINA,
    II-Sanık ...’ın temyizine göre yapılan incelemede;
    Olay tarihinde yolcu otobüsünde ele geçirilen sigaralardan 20 kartonunun sanık ...’a ait olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında dava konusu kaçak sigaraları kişisel kullanımı amacıyla aldığını beyan etmesi ve ele geçen kaçak eşyanın miktar itibarıyla kişisel kullanım sınırlarında kaldığının anlaşılması karşısında, dava konusu kaçak sigaraların sanık tarafından ticari amaçla bulundurulduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeterli, savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    III-Sanık ...’ün temyizine göre yapılan incelemede ise;
    1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanık ...’ün eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2)24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1)Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçun işlenmesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması,
    2)Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması, gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3)Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK'nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi ve sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetine ilişkin TCK'nun 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla, bu suç yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı mahkemesinden araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4)Suçta ele geçen eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollaması ile TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğu II ve III nolu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
    (KKD)
    KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanıklar hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanıklar ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanıkların da temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanıklar tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün de sanıkların temyizi kapsamında incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 18.05.2022

    Hemen Ara