Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/21498 Esas 2022/6742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/21498
Karar No: 2022/6742
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/21498 Esas 2022/6742 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/21498 E.  ,  2022/6742 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2018 tarih ve 2017/382 - 2018/118 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamı ve sanığın kollukta müdafisiz olarak verdiği beyana göre, 2010 yılında üniversite de okurken örgüt evlerinde kalmaya başlayan, 2011 yılında atandığı yerde örgüte müzahir okuma salonu ile irtibat kurarak okuma salonu müdürünün yönlendirmesi ile okuma salonuna sohbetlere gelen kişilerle birlikte kiralık ev tutan, 2011-2015 yılları arasında okuma salonu müdürünün sohbetlerine düzenli olarak katılan, kovuşturma aşamasında bir kısım beyanlarından dönen, dijitalinde soruşturma aşamasında verdiği beyanı ile uyumlu çok sayıda örgütsel doküman tespit edilen sanık hakkında mahkemece sanığın
    17-25 Aralık sonrası herhangi bir sohbete katılmadığına dair kovuşturma beyanları esas alınmasına rağmen sanığın örgütteki konumu ve yer aldığı katman ile kişisel özelliklerine göre, örgütün nihai amacını öğrendikten sonra örgütsel faaliyetlerine devam ederek hiyerarşik ilişkiyi sürdürdüğüne ve kastının bulunmaması kabul edilmesine rağmen, mahkemece kabul edilen sanığın hukuki durumuna uygun 5237 sayılı TCK’nın 30/1 maddesi kapsamında belirtilen hata hükümlerinin tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Soruşturma aşamasında verdiği bilgilerin doğruluğu kapsamında beyanında ismi geçen tanık sıfatıyla dinlenmeyen kişiler hakkında soruşturma ve kovuşturma olup olmadığını tespit edilerek varsa aslı veya onaylı suretlerinin celp edilip, gerektiğin tanık sıfatıyla da beyanlarının alınmasıyla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğünde bulunan örgütlü suçlarla bilgi havuzunda ve UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık ile ilgili araştırma yapılarak var ise bilgi ve beyanların celbi ile, beyan tespit edilmesi halinde beyanda bulunan kişi veya kişilerin gerektiği takdirde tanık sıfatıyla beyanlarının da alınarak, sonucuna göre soruşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında üzerine atılı suçu kısmen ikrar eden daha sonra kovuşturma aşamasında müdafi atanmayan ve soruşturma aşamasında müdafisiz olarak verdiği bir kısım beyanlardan dönen sanığa müdafi de atandıktan sonra etkin pişmanlık hükümleri detaylı olarak anlatılarak, etraflıca beyanları alınıp, verdiği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması lüzumu,
    2- Uygulamaya göre de;
    Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, aşamalarda kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi gereğince re’sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak biçimde CMK'nın 150/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesine,kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara