Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/28486 Esas 2022/6897 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi'nin 2022/28486 E. ve 2022/6897 K. kararına göre, sanık TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 53, 58/9, 62, 63 maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkemece delil olarak kabul edilen tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmediği ve örgütsel faaliyetlerin net olarak belirlenmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca sanığın örgütle iltisaklı üniversitede öğrenim görmesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
-TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olma)
-3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (Terör örgütünün kurulması, yönetilmesi ve üyeliği)
-TCK’nın 53 maddesi (Suça ilişkin zaman aşımı)
-TCK’nın 58/9 maddesi (Tanık ve müşteki beyanları üzerine hüküm)
-TCK’nın 62 maddesi (Soruşturma evresinde alınan beyanlar)
-TCK’nın 63 maddesi (Usul hükümleri)

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2019/34 - 2019/399 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanığın, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 53, 58/9, 62, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mahkemece mahkumiyet hükmüne esas alınan tanık ...'ın soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla alınan beyanında, sanığın ev abiliği yaptığını bildirmesi, ayrıca istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan... isimli şahsın sanığın örgütsel faaliyetlerine ilişkin beyanda bulunmasına karşın, tanık ...'ın kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında; sanığın 2015 yılı Eylül ayında yapıya ait evlerde kalmaya başladığını, sanıkla 5-6 ay aynı evde kaldıklarını, o dönemde kendisinin bölge talebe mesulü olarak görev yaptığını, Malazgirt, ....ve Girne isimli 4 tane evden sorumlu olduğunu, sanığın ... adlı evde kaldığını, sanığa ev abiliği teklif ettiğini ancak sanığın kabul etmediğini beyan ettiği, yine tanık ...'nın kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında; 4. sınıfta ... ve ismini hatırlamadığı yabancı uyruklu şahısla eve çıktığını, sanığın da o dönemde ailesinin evi uzakta olduğu için ev aradığını, sanığa kendisinin kaldığı evde kalma teklifinde bulunduğunu, tanık ...'nın da kabul etmesiyle sanığın da kendileriyle birlikte evde kalmaya başladığını, kalmış oldukları evin sorumlusunun... olduğunu, ... tarafından kendilerine ev abiliği teklif edildiğini ancak kabul etmediklerini beyan ettiği gözetilerek, ceza yargılamasının her türlü şüpheden uzak kesin delillere dayanması gerektiği de nazara alınıp ..., ... ve ...'nın mahkemece ayrıntılı beyanlarına başvurulup sanığın örgütsel faaliyetlerinin neler olduğunun belirlenmesi, ...un fotoğraf teşhis tutanağında belirttiği hususların yer ve zaman itibariyle somutlaştırılması, tanıkların sanıkla yüzleştirilmesi suretiyle beyanlardaki tüm çelişkilerin giderildikten sonra mahkemece hangi tanık beyanına neden üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde yazılı suçu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
Sanığın örgütle iltisaklı üniversitede öğrenim görmesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.