Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7165 Esas 2022/6734 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7165
Karar No: 2022/6734
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7165 Esas 2022/6734 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karara yapılan temyizde, sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan mahkumiyet kararının, eksik delil araştırması nedeniyle bozulduğu belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği bir karara göre, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığı ByLock iletişim sistemi, örgütle bağlantısını gösteren delil olarak kabul edileceğinden, sanığın ByLock kullanıcısı olması, suçun sübutu açısından belirleyici nitelikteydi. Ancak, sanığın görev yaptığı yerlerdeki periyodik ya da ardışık aramalarının varlığına ilişkin herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının araştırılmamış olması nedeniyle, karar bozulmuştur. Sanık müdafiinin istediği duruşmalı inceleme reddedilmiştir. Mahkumiyet kararı CMK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/6-9, 63 maddeleri gereğince verilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2021/7165 E.  ,  2022/6734 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2018 tarih ve 2017/333 - 2018/116 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/6-9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği, ayrıca asker bir şahsın, örgütün gizlilik ve
    deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından aranması ve "her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı" nazara alındığında;
    Sanığın söz konusu ölçütler doğrultusunda ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, 89893 ID numarasına ait ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı kapsamında bu kullanıcıyı ByLock üzerinden ekleyen şahısların kimlik bilgilerinin tespitine çalışılarak, bu suçtan sanık olup olmadıklarının, dosya sanığı ile ilgili beyanlarının bulunup bulunmadıklarının araştırılması, hükümden sonra sanığın yüzbaşı olarak görev yaptığının anlaşılması karşısında, sanığın 2010 yılından sonra görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptıkları yerler itibariyle haklarında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramalarının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, yine sanıkla ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslar var ise bu şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, ayrıca UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanık ile ilgili herhangi bir beyan olup olmadığının tespit edilmesi, elde edilecek tüm bu delillerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara