Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/24011 Esas 2022/6965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/24011
Karar No: 2022/6965
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/24011 Esas 2022/6965 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/24011 E.  ,  2022/6965 K.

    "İçtihat Metni"



    I- TALEP;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının20.05.2022 tarih ve 2022/49441 sayılı yazısı ile; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/09/2021 tarihli ve 2020/14656 soruşturma, 2021/3866 esas, 2021/402 sayılı iddianamenin iadesine dair Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/09/2021 tarihli ve 2021/241 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2021 tarihli ve 2021/1042 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, şüpheliler hakkında düzenlenen iddianamenin "...Sanık ... hakkındaki iddialardan birisinin bank ... hesap hareketlerine ilişkin olduğu, hesap hareketlerinin bankanın TMSF' ye devir döneminden sonrasında da devam ettiiği, eşi diğer şüpheli ... hesap hareketlerinin 17/25 aralıktan öncesinden başlayıp yine TMSF' ye devir sürecinden sonrasına kadar da devam ettiği, bu anlamda hesap hareketlerinin destekleyici nitelikte deliller bulunması gerektiği, süpheli ...ile ilgili ev abiliği görevine ilişkin beyanın 2008-2009 yıllarına ilişkin olduğu, tanık ...teşhis ettiği diğer şahısların ve şüpheli ... daha sonraki süreçte söz konusu faaliyetlerine devam ettiğine ilişkin tanık beyanı vb somut delillerin tespit edilmesi gerektiği, her ne kadar ...etkin pişmanlık çerçevesinde beyanda bulunmuş ve söz konusu şüpheli ile ilgili bir iade nedeni bulunmasa da dosyanın ayrılarak iade imkanının bulunmadığı, bu anlamda iddianamenin tümüyle iadesinin gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile iadesine karar verilmiş ise de,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/7658 esas, 2019/4059 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun'un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun'un 170/2. maddesinde yer alan, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda Cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturması sebebiyle iddianame düzenlenmiş olması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 28/03/2022 gün ve 94660652-105-68-28704-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II-OLAY;
    FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturmaları yapılan ve bu kapsamda iade konusu iddianamede katalog evlilik yaptıkları iddiasında da bulunulan ancak, iş bu uyuşmazlığa konu karar tarihinden sonra aynı suçtan kamu davası açılıp beraatine karar verildiği görülen şüpheli ... ile şüpheli ..., nüfus kayıtlarına göre 11.07.2012 tarihli resmi nikahlı karı kocadırlar. Süreçte verdikleri ifadelerinde düğünlerini 2013 yılında yaptıklarını belirtmişlerdir. Kars ilinde okuduğu üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olup daha sonraki süreçlerde 2011 yılında Taşova'da meslek lisesinde, 2015 yılında Aksaray'da fen lisesinde edebiyat öğretmeni olan şüpheli ... sigorta tescil kayıtlarına göre Ankara ilinde 2009 yılı 10'uncu ayı ile 2010 yılı 9'uncu ayları arasında; diğer şüpheli ... ise Eskişehir' de okuduğu üniversiteden mezun olması sonrası, evliliğine müteakip yerleştikleri Erbaa ilçesinde 2013 yılı 9'uncu ve 2014 yılı 5'inci aylarında örgüte müzahir dershanelerde çalışmışlardır.
    Şüpheli ... hakkında; aynı suçtan işlem yapılan ve etkin pişmanlıkta bulunarak, 24.12.2018 tarihinde şüpheli sıfatı ile müdafii eşliğinde ifadesini veren Şadiye Üzülmez'ün beyanlarına istinaden Tokat C. Başsavcılığınca 2019/1062 soruşturma numarası ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma başlatılmıştır. 24.12.2018 tarihinde şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde Şadiye Üzülmez özetle; Biyoloji öğretmeni olarak çalıştığı yapı içerisinde 2013 yılı haziran ayında yapılan atamasına istinaden başladığı ve 2014 yılı haziran ayına kadar çalıştığı Erbaa ilçesinde bulunan ve sohbetlerin yapılıp, öğrencilerin çetelelerinin tutulmasının istenildiği, iktidar partisine yönelik oy verilmemesine ilişkin telkinde bulunulduğu, gündem adlı yapılan toplantılarda gizlilik kuralı olarak telefonların ayrı bir odaya konulup veya kapatılmasının sağlandığı, 17/25 aralık sürecinden sonra Bank ...'ya ilişkin konuşmaların yapıldığı, iltisaklı derneğe üye ve müzahir örgüt yayınlarına da abone olunmasının istenildiğini belirttiği örgüte ait dershanede; kendisi ile birlikte toplantılara katılan öğretmenlerden birisinin de şüpheli Ayşegül Eroğlu (Eren) olduğunu beyan etmiş ve de fotoğraftan teşhiste bulunmuştur.
    Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı üzerine, ifadesinin alınmasına ilişkin yapılan telefon görülmesi sonrası, nüfus kaydı ile de uyumlu biçimde yeni doğum yaptığı ve Aksaray'da yaşadığı belirlenen şüpheli ..., 03.07.2020 tarihinde, kolluğa gelerek ifadesini vermiştir.
    Aksaray Kom Şube Müdürlüğünde 03.07.2020 tarihinde, müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde ... özetle; örgüte üye olmadığını, etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini, 2005 yılında Afyon FEM dershanesine bir yıl gittiğini, 2005 yılında Eskişehir Osmangazi Üniv. Türk Dili Edebiyatı Bölümünü kazandığını, 2009 yılında üniversiteden mezun olduğunu, üniversite okuduğu dönemde 4 yıl FETÖ öğrenci evlerinde kaldığını, bu evlerde sohbetlerin olduğunu ve mecburen katıldığını, 2011 yılında İzmir'de formasyon eğitimini tamamladıktan sonra 2013 yılında ... ile evlendiklerini, katalog evliliği yapmadığını, eşi öğretmen olduğu için Tokat'a gittiklerini, boşta kalmak istemediğinden Milli Eğitimi Müdürlüğüne ücretli öğretmenlik yapmak için başvuru yaptığını ancak çıkmadığını, bunun üzerine yaşadıkları Erbaa ilçesinde bulunan üç dershaneye iş başvurularında bulunduğunu, FEM adlı yapıya ait dershaneden dönüş yapıldığını, bu dershanede 2013 yılı 9. ay ile 2014 yılı 5. ayları arasında Edebiyat öğretmeni olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde cuma günleri yapılan sohbetlere katıldığını, sohbetlere çalışan herkesin katılmak zorunda olduğunu aksi halde çalıştırmayacaklarını, dershanenin müdürü ... ile...ve Kübra isimli öğretmenlerin zorlaması ile mecburen sohbetlere katıldığını, sohbetlere dershanede öğretmen olarak görev yapan K.D, E...... isimli şahıslarla katıldığını, sohbet ve toplantıları ... ile ...'in yaptığını ve haftalık yapıldığını, .... ve ...in aynı zamanda öğrenci velilerinden Zaman gazetesine abone yapmalarını, kurban bağışı toplamalarını istediklerini: ancak velilerden kurban talep etmediğini, bunun dışında ayda bir Tokat merkezde zümre toplantısı yapıldığını, toplantıya merkez ve ilçelerde dershanelerde çalışan bütün personellerin katıldığını ve eğitim amaçlı düzenlendiğini, bu toplantıların birinde Murat isimli ilden sorumlu olduğunu duyduğu şahsın tüm çalışanlara 17/25 aralık sürecinde kendilerinin haklı olduğunu, öğrenciler hakkında tutulan çeteleleri bilgisayar ve odalarında tutmamalarını, yasaklı yayınları bulundurmamaları gibi hususlarda konuşmalar yaptığını, bayan sorumlusu olarak bildiği ismini hatırlamadığı şahsın ise dini sohbetler yaptığını, çetelenin öğretmenler tarafından öğrenciler hakkında tutulduğunu, öğrencilere ...'i sevip sevmedikleri, kitaplarını okuyup okumadıkları, öğrenci evlerinde üniversiteyi kazandığında kalıp kalmayacağı, namaz kılıp kılmadığı, sohbetlere katılıp katılmadığı ile ilgili puan ile kodlamaların yapıldığını, bu kodlamaları ise Kübra ve Elif adlı öğretmenlerin bildirdiğini, çetele tutup bu şahıslara verdiğini, öğrencilere sohbet vermelerini söylediklerini ancak sorumlu olduğu sınıfta katılım az olduğu için sohbet vermediğini, dershanede çalıştığı dönemde kurban, himmet ve burs adı altında maddi bir yardımda bulunmadığını ancak ....ve ...isimli öğretmenlerin bu şekilde yardım talep ettiklerini fakat yardım etmediğini, öğrenci velilerinden talepte bulunmalarını da söylediklerini fakat aracılık etmediğini, dershane yönetiminin bilgisi olmaksızın kendisini gazete ve dergi abonesi yaptığını dershaneden ayrıldıktan sonra muhasebecinin arayıp borcu olduğunu söylemesiyle öğrendiğini, çalıştığı dönemde Bank ...'da maaş hesabının olduğunu, sadece maaşının yattığını, dershane müdürü ...nın Bank ...'nın kapanmaması için para yatırılmasını söylediğini ama yatırmadığını, Kübra isimli öğretmenin sendikaya zorunlu olarak kendisini üye yaptığını ancak Müdür ....'nın da bunu zorunlu tuttuğunu, çalıştığı dönemde .... ve ...isimli öğretmenlerin dershanede çalışan ....isimli öğretmen ile kendisi adına twitter hesabı açtıklarını ve dershanelerin kapatılmaması için adlarına açılan hesaptan twitler attıklarını ama devlet yahut hükümet aleyhine herhangi bir paylaşım yapılıp yapılmadığını bilmediğini, ... ve ... isimli öğretmen olan şahıslar ve ...isimli müdürün seçimlerle ilgili hükumet partisine oy vermeyin başka bir partiye oy verin diye söylemde bulunarak bunu velilere ve çevrelerindeki şahıslara iletmelerini istediklerini, seçimlerle ilgili kimseye yönlendirmede bulunmadığını, 17/25 aralık süreci yaşanır yaşanmaz dershaneden ayrılmak istediğini müdüre bildirdiğini ama çıkışına izin verilmediğini, dersler biter bitmez de 2014 yılı mayıs ayında, sözleşmesinin bitmesine bir ay kala isteği ile işten ayrıldığını beyan etmiştir. Şüpheli ... ....beyanında geçen şahıslara ait fotoğrafların temini ile müdafii eşliğinde 03.07.2020 tarihinde yapılan teşhisinde, ifadesinde geçen 8 kişiyi teşhis etmiştir.
    Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 28.08.2020 tarih, 2019/1062 soruşturma, 2020/610 sayılı yetkisizlik kararı ile şüpheli ... hakkında, örgüt tarafından düzenlenen toplantılara katıldığına ilişkin beyan bulunması üzerine terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturmada, CMK 13/1 maddesi uyarınca şüphelinin Aksaray ilinde yakalanarak ifadesinin alındığı, yakalama, gözaltı işlemlerinin Aksaray ilinde yapıldığı anlaşıldığından, yer itibariyle yetkisizlik kararı verilerek evrakın Aksaray C. Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verilmiştir. Soruşturma evrakı Aksaray C. Başsavcılığının 2020/10708 soruşturma sayısına kayıt edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/10708 soruşturma ve 2020/659 karar sayılı 09.10.2020 tarihli yetkisizlik kararı ile de özetle; soruşturma işlemlerine Tokat C. Başsavcılığınca başlandığı, talimat evrakı ile ifadesinin alınması istenildiğinden şüphelinin ifadesinin alındığı ve haliyle yakalandığından temadinin kesildiği, şahsın beyanında Aksaray ilinde herhangi bir örgütsel faaliyetinden bahsetmediği gibi faaliyetlerin tamamının Tokat'ta gerçekleştirdiğini beyan ettiği, yine faaliyetlerin de Tokat ili ile sınırlı olduğu, emsal Yargıtay kararları da nazara alındığında eylemlerini yoğun olarak gerçekleştiği ve ifadesinin alınması ile temadinin kesildiği yer olan Tokat C. Başsavcılığının yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetki tespiti yapılması yönünden Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
    Niğde 2.Ağır Ceza Mahkemesi 04.11.2020 tarih ve 2020/502 değişik iş sayılı kararı ile Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.08.2020 tarih ve 2019/1062 soruşturma sayılı yetkisizlik kararındaki gerekçe yerinde görülerek, 5271 sayılı CMK'nun 161. maddesine göre Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğunun tespitine, oy birliği ile kesin olarak karar verilmiştir.
    Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/14656 sayılı soruşturma evrakına kayıt edilen dosya kapsamında 16.06.2021 tarihinde, müdafii eşliğinde, Cumhuriyet savcısınca şüpheli ...'in ifadesi alınmıştır. Şüpheli ... bu ifadesinde ise özetle; Emniyet Müdürlüğünde müdafi huzurunda hür iradesiyle ifadesini verdiğini, içeriğini tam olarak hatırlamadığını ancak doğru olduğunu, lise son sınıfta Fem Dershanesine gittiğini, 2005 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesini kazandığını, ev tutana kadar yapıya ait evlerde iki ay kadar kaldığını, sonrasında kendisinin apart tutup 4 yıl kadar bu apart evde kaldığını, emniyette dört yıl FETÖ'nün evlerinde kaldığını söylemediğini, gözden kaçmış olabileceğini, dershane de hafta sonu evlere çağırdıklarını ancak kendisinin gitmediğini, arkadaşlarından duyduğu kadarıyla buralarda dini sohbetler yapılıp, Fetullah Gülen'in kitaplarının okutulduğunu, bir seferinde gitmediği halde kendisine de kitaplarından verildiğini ve okumuş ise de hoşuna gitmediğini, eşi ile katalog evlilik yapmadıklarını, askere gitmeden nikah kıyıp, 2013 yılında da düğünlerini yaptıklarını, eşinin daha önce örgüte ait iş yerlerinde çalıştığını da bilmediğini, eşinin Taşoava'da çalıştığını, evlendikten sonra eşinin çalıştığı yere yakın olması ve gelişmiş olması nedeni ile Erbaa'ya yerleştiklerini, ücretli öğretmenliğe başvurduğunu ancak çıkmadığını; dershanelere iş başvurusu yaptığını hepsinin ihtiyaç olmadığını söylediklerini sonradan FEM dershanesinden memur olarak atanmaları sebebi ile öğretmenlerin ayrılması nedeniyle çağrıldığını ve sözleşmeli olarak bu şekilde işe başladığını, dershanede sözleşmeli ve kadrolu ayrımı olduğunu, kadrolu olan öğretmenlerin sıkı şartlarının bulunduğunu, farklı yerlerde çalıştırabildiklerini, ailelerinin yanında çalışmalarının yasak olduğunu, ekstra para aldıklarını, bunlara elden ödemelerin de yapıldığını, tahminine göre kadroluların gönüllü, sözleşmelilerin ise o anlık geçimlerini sağlamak için çalıştıklarını, kendisinden başka sözleşmeli öğretmenin de bulunduğunu, maaş olarak asgari ücret aldığını, Bank ...'ya maaşının yattığını, bu nedenle hesap açmasının istenildiğini, yine burs adı altında yardım ve kurban istendiğini ancak vermediğini, dini sohbet adı altında ...'i öven programların, sohbetlerin belli periyotlarda yapılıp, tekrarlandığını ve bunlara zaman zaman katıldığını, sözleşmeli olduğu için katılma zorunluluğunun olmadığını, emniyette sohbetlerin hepsine katılmadığını belirttiğini fakat katılmazsa kovarlar şeklinde bir şey söylemediğini, bu sohbetlerden rahatsız olduğunu, 17/25 aralık süreci yaşanınca da iyice rahatsız olup ayrılmak istediğini, müdürün eğitim yılı sonuna kadar çalışması gerektiğini söylediğini, dershaneyi yahut müdürü düşündüğünden değil öğrencileri düşündüğü için de eğitim yılının sonuna kadar çalıştığını, dersleri erken bitirip işten ayrıldığını, Zaman gazetesi vb. yayınlara abone olması gerektiği söylense de olmadığını, emniyette belirttiği üzere izni olmadan abone yapıldığını sonradan öğrendiğini, .... ve ....isimli hocalarla herhangi bir samimiyetinin olmadığını, iş yerinden ayrıldıktan sonra sadece ... isimli sözleşmeli öğretmen ile samimiyetinin olduğunu, sohbetleri ...ve....'in verdiklerini,.... ve ...' ünde kendisi gibi bu sohbetlere katıldıklarını, ....nın öğrencilerle ilgili olarak çetele tutmasını, puanlama yapmasını istediklerini, emniyette yaptığı teşhis tutanağının doğru ve geçerli olduğunu, müdürün baskısı sonucu e-devlet şifresini vererek PAK Eğitim İş isimli sendikaya üye yapmalarına mecbur kaldığını, Bank ...'ya para yatırılması hususunda baskı yapıldığını ancak yatırmadığını, maaşı yatınca ihtiyacı olanı kadar çekip fazlasının kaldığını, özel bir tasarruf veya birikim yapmadığını, banka kartının eşinde olduğunu lazım oldukça eşinden para istediğini, düzenli para artışından haberinin olmadığını, eşinin Bank ... hesabının olmadığını, hesap açtırdığı ve çağrı ile para yatırdığından da haberinin olmadığını, şuanda bunları öğrendiğini, 0545...613 numaralı hattın kime ait olduğunu bilmediğini fakat telefon rehberinde kayıtlı olduğunu gördüğünde bu numaranın adına kayıtlı olduğunu hatırladığını, bu hattı açıldığı andan itibaren önce halasının kızı sonrasında ise halasının kullandığını, kendisi ile bir ilgisinin olmadığını, ifadesinde çelişkili bir durum olmadığını, emniyetteki ifadelerinin geçerli olduğunu, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
    Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1062 sayılı soruşturması kapsamında tanzim olunan 07.03.2019 tarihi tutanakta özetle; Bank ... hesaplarında yapılan araştırmada şüpheli ...'nin 01.10.2013 tarihinde açılan hesabının olduğu ve kredi kartının olmadığı, 17-25 Aralık 2013 sonrasında eşi ...'un Halk Bankası hesabından 21.09.2015 tarihinde 7400-TL; 26.04.2016 tarihinde ise 10.000-TL para yatırıldığı, eşi ...'un 15.02.2010 tarihi itibari ile hesap açtığı, aktif kredi kartı kullanımının olmadığı, 23.09.2014 tarihinde hesabına 9000-TL Halk Bank hesabından para yatırdığı, 11.05.2015 tarihinde 12.000-TL, 05.09.2015 tarihinde 1.000-TL, 2550-TL yatırdığı, bylock, dernek, vakıf kayıtlarının olmadığı, kamuda 27.09.2017 ila 02.10.2017 tarihleri arasında çalışma kaydı bulunan şüphelinin örgütle iltisaklı Erbaa Fem Dershanesinde görev yaptığı, açık kaynak araştırmasında sendika kaydının olmadığı ayrıca ihbar ve otel kayıtlarının, yurt dışı çıkış kayıtlarına da rastlanmadığı, örgütle iltisaklı işyerinde SGK kaydının olduğu, eşinin de SGK kaydının bulunduğu, tepe yönetimi ile irtibatının bulunmadığı belirtilmiştir.
    ...'in hakkında yürütülen soruşturmada suç işlediği izlenimini veren hal bulunması nedeniyle Aksaray C. Başsavcılığının 2020/14656 soruşturmasına dahil edilen şüpheli ...hakkında yapılan araştırmada; aynı suçtan işlem yapılan ...'ın şüpheli sıfatı ile etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini beyanla, 06.02.2020 tarihinde, müdafii eşliğinde, Kocaeli Kom Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde; Kars ilinde üniversiteye hazırlık için 2008-2009 yıllarında gittiği FEM dershanesinde ki öğretmenin yönlendirmesi ile kaldığı evin abiliğini ...isimli şahsın yaptığını; kıvırcık saçlı, esmer ve Aksaraylı olan ...ve belirttiği kişilerle birlikte bu evde kaldıklarını, ...'un ... kitapları okutup, videolarını izlettiğini beyan ettiği, 06.02.2020 tarihli fotoğraftan yapılan teşhis tutanağında da 6 nolu fotoğraftaki şahsı ifadesinde beyan ettiği ...olarak bildiğini, Kars ilinde üniversite döneminde cemaat evinde kaldığında ev abiliği yapan şahıs olduğunu, kesin ve net teşhis ettiğini beyan etmiş, bu kapsamda şüpheli ...'unda kimlik tespiti yapılmıştır. Ayrıca 28.06.2021 tarihli açık kaynak raporunda belirlenen sosyal medya hesaplarının tespiti yapılıp, suç içerir paylaşımının bulunmadığı tespit edilmiştir. Diğer araştırmalarda ise kapatılan okul sorgulamasında kaydının tespit edilemediği, kullandığı gsm hatlarının sorgulamasında ardışık aranma kayıtlarının bulunmadığı, ülkeye giriş, çıkış kaydının bulunmadığı, örgütün üst yönetimi ile HTS kayıtlarında yapılan sorgulamada kaydına rastlanılmadığı, bylock kaydına rastlanmadığı, örgütle iltisaklı dernek, sgk kaydına rastlanmadığı, Bank ... sorgulamasında şüpheli hesap hareketine rastlanıldığı, iltisaklı vakıf ve derneğe para yatırdığına dair kaydına rastlanmadığı, yolcu arşiv sorgusunda 2013 yılında üç, 2015 yılında bir kaydının bulunduğu, Aksaray ilinde bulunan örgüt üyesi şahıslar ile yurt dışı gezi kaydına rastlanmadığı, otel konaklama ve gsm hat tespitlerinin yapıldığı, 23.12.2014 tarihinde adliye önünde yapılan eylemde teşhis edilen şahıslar arasında bulunmadığı belirlenmiştir.
    12.08.2021 tarihinde kollukta, müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde şüpheli ... özetle; örgüte üye olmadığı için etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini, 2005 yılında kapatılan dershaneye üniversiteye hazırlık için gittiğini, 2005 ve 2009 yıllarında Kars ilinde kazandığı üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okuduğunu ve 2009 yılında mezun olduğunu, 2009 ve 2010 yılları arasında Kazan ilçesinde örgütle iltisaklı Maltepe dershanesinde Türkçe öğretmeni olarak, bir dönem çalıştığını, 2011 yılı KPSS sınavı ile Amasya'nın Taşova ilçesine edebiyat öğretmeni olarak atandığını, 2015 yılında Aksaray'a tayin olduğunu, dershaneye gittiği dönemde sohbet ve toplantılara katılmadığını, 2005 yılında üniversite döneminde devlet yurdu çıkmayınca dershane öğretmeninin tavsiyesi ile öğrenci yurdunda kalabileceğinin söylendiğini ancak 2005-2008 yıllarında abisinin yanında kaldığını, son senesinde ise eve çıkmaya karar verdiğini, bu sebeple tavsiye edilen yurda gidip oranın yönlendirmesi ile öğrenci evine çıktığını, 2008 yılı eylül ve 2009 yılı ocak aylarında bu evde kaldığını, evde sohbet olup olmadığını bilmediğini, oldu ise de katılmadığını, örgüt içi görev almadığını, ev abisi olmadığını, 2009 yılı ikinci eğitim döneminde evden ayrılıp abisinin yanına döndüğünü, yarım dönem kaldığı bu evde ismini hatırladığı veya tanıdığı bir kişi bulunmadığını, Kazan ilçesinde Maltepe dershanesinde çalıştığı dönemde zaman gazetesine abone olmasının istendiğini ancak olmadığını, Bank ...'da bu dönemde maaş alması nedeni ile hesap açtırdığını, hesabını dershaneden ayrıldıktan sonra 2010 yılında kapattığını hatırladığını, Taşova'ya atandığında kalacak yeri olmadığından kiralık ev aradığı dönemde pansiyonda kaldığını, örgütle pansiyonun bağının olup olmadığını bilmediğini, hakkında verilen ifadeyi kabul etmediğini, ev abiliği yapmadığı gibi ne olduğunu da bilmediğini, eşinin Bank ...'da hesabının bulunduğunu, ev alma planları olduğu dönemde birikimlerini bu hesapta topladıklarını, Halk Bankasından paraları bu nedenle gönderdiğini, örgütün bankaya para yatırılması talimatından haberinin olmadığını beyan etmiştir.
    Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığında, 12.08.2021 tarihinde müdafii eşliğinde şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde de özetle; kollukta verdiği ifadesinin doğru olduğunu ve tekrar ettiğini, erkek kardeşi ...'in FETÖ'den ihraç edildiğini, 2005 yılında üniversiteyi kazanınca ... adlı abisinin yanında kaldığını ancak sonra yarım dönem örgüte ait bir evde kaldığını, evin Fetullah Gülen yapılanmasına ait olduğunu bildiğini, bu evi daha çok otel gibi kullandığını, bu nedenle kalan kişileri tanımadığını, kiraları toplayan, faturaları ödeyen, alış veriş yapıp sohbet yaptıran namaz kıldıran bir kişi olmakla bunun kim olduğunu hatırlamadığını, bu evde ...'in kitaplarının okunduğunu, sonrasında ise evden ayrıldığını, 2009 yılında mezun olunca babasının maddi yardımı ile Ankara'da ücretli olarak formasyon eğitimi aldığını, bu süreçte başvuruda bulunarak Kazan'da bulunan Maltepe dershanesinde bir dönem çalıştığını, bu esnada kendi tuttuğu evde kaldığını, 2010 yılı KPSS'den atanamadığını, 2010-2011 yılında Kazan'da KPSS sınavına hazırlandığı süreçte bir işte çalışmadığını, Maltepe dershanesinin Ankara'da bulunan KPSS ye hazırlık kursuna kayıt olduğunu, 2011 yılı KPSS sınavı neticesinde Taşova ilçesine atandığını, 4 yıl görev yapıp askere gittiğini, 2015 yılında Aksaray'a tayin olduğunu, Başkent Üniversitesinde formasyon eğitimi esnasında eşi ile tanıştığını ve sosyal medya aracılığı ile arkadaşlıklarını ilerletip evlendiklerini, hakkında verilen beyanı kabul etmediğini, Maltepe dershanesinde iken Bank ... hesabını açtırdığını, 2014 eylül ayında 9000 TL para yatırdığını, birikim amaçlı bu parayı yatırdığını, eşinin maaşını bu bankadan aldığını, o dönem kendisinin başka bankadan maaş aldığını, aile giderlerini maaş aldığı bankadan ödediklerini, birikimlerini ise Bank ...'da bulunan hesapta yaptıklarını, tesadüfen bu bankaya para yatırıldığını, talimattan haberdar olmadığını, eşinin banka kartlarının evde durduğunu ve 2013 yılından itibaren eşinin maaşına dokunmadıklarını, düzenli artışın bu nedenle olduğunu, o tarihlerde eşinin maaşının 1000TL olabileceğini, eşinin FEM dershanesinde çalıştığını, örgüt üyesi olmadıklarını, kendisine ters kelepçe takıldığına dair avukatının beyanının doğru olduğunu, bu hususta bir şikayetinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    Aksaray 1 Sulh Ceza Hakimliğinin 12.08.2021 tarih, 2021/270 sorgu sayılı, müdafii eşliğinde yapılan sorgusunda ise şüpheli ... özetle; emniyet ve savcılık ifadelerinin doğru olduğunu, örgütle bağının olmadığını, ancak bir dönem çalıştığının da doğru olduğunu, geçmiş dönemde birikimlerini Bank ...'ya yatırmalarının örgütün talimatı ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmiş ve atılı suçtan tutuklanmasına karar verilmiştir.
    Soruşturma aşamasında şüpheliler müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmıştır. Her ikisinin müdafii de ayrı avukatlardır.
    Şüphelilerin telefonlarının Sulh Ceza Hakimliklerinden alınan kararlara istinaden temin edilen HTS kayıtlarına dayanılarak hazırlanan analiz raporları ile incelemeleri yapılmış ve haklarında aynı suçtan işlem yapılan kişiler ve örgüte ait kurumlar ile irtibatları süreçte bilirkişi marifeti ile hazırlanan raporlar ile tespit edilmiştir. Yine araştırma tutanakları ve de temin edilen Bank ... hesap hareketlerini içerir belgeler ile de Bank ... hesaplarında artış olduğu belirlenmiştir.
    Aksaray C. Başsavcılığının 14.09.2021 tarih ve 2020/14656 soruşturma, 2021/3866 esas, 2021/402 iddianame nolu iddianamesi ile şüpheliler ... ile ...'in silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan ayrı ayrı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 53, 58/9 maddeleri ve ayrıca şüpheli ...yönünden TCK'nın 63 maddesi de uygulanarak mahkumiyetlerine karar verilmesi istenmiştir. İddianamedenin sonuç kısmında özetle, şüpheli Ayşegül'in savunmasının kısmi ikrar içerdiği, dershanede çalıştığı dönemde sohbetlere katıldığını belirttiği, kurumdan ayrıldıktan sonra sohbetlere katılmadığını ve kurum çalışanlarını ile görüşmediğini beyan etse de HTS kayıtlarına ilişkin raporlarda örgüt mensubiyeti ile görüşme ve aynı yerde baz bilgilerinin bulunduğu, ... katılım bankasında örgütün çağrı döneminden sonra para artışının olduğu, eşi ile evliliklerinin örgütçe yapılan katalog evliliğine benzerlikler görüldüğü; diğer şüpheli ...un ise inkar içerikli savunmada bulunduğu, beyanlarından Sabah dershanesine gittiği, üniversite eğitimi döneminde yapıya ait evlerde kaldığı, tanık beyanına göre şahsın bu evde ev abiliği görevini üstelendiği, sohbetleri organize ettiği, yine şahsın 2009 yılında Ankara Kazan Maltepe dershanesinde görev yaptığı, 2010 yılında bankasya hesabının bulunmasına rağmen örgütün çağrı döneminden sonra hem eşinin bankasya hesabına hem kendi hesabına diğer banklarda bulunan parasını EFT yaparak gönderdiği, şahsın örgütçe yapılan katalog evliliğine benzer şekilde evlendiğinin değerlendirdiği; şüphelilerin uzun yıllar örgütün içinde bulunduğu, bu bağlamda örgütün gizli amaçlarını önceden bilebilecek durumda oldukları, bunun yanında örgütün milli güvenliğe tehdit olarak belirlenerek ilgili merciilerce ilan edildiği süreçte dahi örgüte bağlılığını devam ettirdikleri, bu haliyle eylemlerinin örgüte yardımın ötesinde olduğu, şüphelilerin örgüte katıldığı, çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik arz eder davranışlarla örgütle bağlantılarını devam ettirmek suretiyle terör örgütü üyeliği suçunu işledikleri hususunda kamu davasının açılması için gerekli olan yeterli delilin bulunduğu belirtilmiştir.
    İddianamenin şüphelilerin eylemlerinin anlatıldığı ilgili kısımları ise özetle ve belirtildiği şekli ile;
    "Şüpheli ...'in eylemleri;
    1988 Bolvadin doğumlu olan şüpheli hakkında Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğü, soruşturma kapsamında talimat yoluyla şahsın savunmasının alındığı, şahsın ifadesinin ardından serbest bırakıldığı...
    Yapılan soruşturma kapsamında;
    Şüphelinin kendi beyanına göre lise yıllarında örgüte müzahir FEM dershanesine gittiği, örgütle ilk temasın bu şekilde başladığı, üniversite yıllarında da devlet yurdu çıkmasına rağmen 4 sene boyunca FETÖ evlerinde kaldığı, bu hususu emniyette müdafii huzurunda verdiği ifadesinde kabul ettiği, ancak savcılıkta tutarsız ve çelişkili şekilde bu beyanından döndüğü, ancak emniyetteki ifadeye tarafımızca itibar edildiği, bu şekilde lisede başlayan temastan sonra örgüt evlerinde kalmasıyla örgüte tamamen angaje edildiği, mezun olduktan sonra hiç bir ortak noktası tarafımızca tespit edilemeyen ... ile evlendiği, kendi beyanına göre formasyon eğitimi sırasında, eşinin beyanına göre başka üniversitede formasyona başvuru sırasında tanıştıklarını belirttikleri, ancak başka soruşturmalardan da bir çok defa belirlendiği üzere hiç bir ortak (eğitim yeri, memleket, arkadaş, akraba v.s.) alanı bulunmayan karı-koca örgüt mensuplarının örgüt tarafından katalog üzerinden evlendirildikleri, işbu dosya şüphelilerinin de katalog evlilik yaptığının değerlendirildiği, şüphelinin evlenerek eşinin çalıştığı şehir olan Tokat'a yerleştiği, burada örgüte müzahir FEM dershanesinde işe başladığı, 2013 Eylül ayından 2014 Mayıs ayına kadar bu kurumda çalıştığı, burada düzenlenen sohbet adı altında gerçekleştirilen örgüt toplantılarına katıldığı, bu hususta beyan ve teşhisin de bulunduğu, şüphelinin kendi beyanına göre örgüt mensuplarının talimatı doğrultusunda öğrenciler hakkında örgütsel görevleri yerine getirme hususunda çetele tuttuğu ve örgüte bağlılık noktasında puanlama yaparak öğrencileri fişlediği, yine kendi beyanına göre bilgisi dışında örgüte müzahir Zaman Gazatesi abonesi yapıldığı ve yine beyanına göre kerhen örgüte müzahir Pak-İş isimli sendikaya üye olduğu, BankAsya isimli örgüte müzahir kuruluşun nakit sıkıntısı çekmesi üzerine örgütbaşı Fetullah Gülen'in 2013 Aralık sonunda örgüt üyelerine yönelik bankaya para yatırılması talimatı doğrultusunda şüphelinin söz konusu hesaba para yatırdığı, buna göre hesap bakiyesinin Ocak ayında 1001,28TL, şubat ayında 2001,92TL, 3002,56TL, Mart ayında 4010,13TL, Nisan ayında 6025,27TL olduğu, sonraki aylarda bakiye inişler ve çıkışlar olduğu, şüpheli bu hesabı eşi ...'un idare ettiğini savunduğu ve herhangi bir özel birikim yapmadıklarını, bu paraların maaştan artıp hesapta kalan paralar olabileceğini savunduğu,
    Başka soruşturmalar kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ... isimli şahsın ifadesinde "...." şeklinde beyanda bulunduğu ve şüpheliyi teşhis ettiği,
    Şüphelinin ... Katılım Bankası hesap hareketlerinin 07.03.2019 tarihli kolluk tutanağı ile dosya arasına alındığı,
    Şüphelinin FEM dershanesinde çalıştığının Tokat Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünün cevabı yazısı ile dosya arasına alındığı,
    Şüpheli tarafından fiilen kullandığı hatlar yönünden temin edilen HTS kayıtlarına ilişkin düzenlenen bilirkişi raporuna göre, şüphelinin örgüt mensubu çok sayıda kişi ile irtibat kaydının bulunduğu, yine şüphelinin çalıştığı dershaneden tartışmalı bir şekilde ayrıldığını, ayrıldıktan sonra dershaneden kimseyle yüzyüze ve telefonla görüşmedim şeklinde beyanda bulunmasına rağmen, ayrıldığı dönem sonrasında da dershane müdürü olup örgütsel talimat verdiğini beyan ettiği ... ile yine dershanede öğretmen olup örgütsel talimat verdiğini beyan ettiği ...ve .... isimli şahıslar ile ve diğer öğretmen ve örgüt mensubu şahıslar çok sayıda görüşme kaydının bulunduğu, ayrıca yine bu kişilerle ortak baz bilgilerinin bulunduğu, yani bu kişilerle yüz yüze de buluştuğu, ifadesinin aksi gösteren bu delillere göre şüpheli beyanının samimi olmadığı ve suçtan kurtulmaya dönük olduğu, ayrıca HTS kaydında FETÖ/PDY'e müzahir BANKASYA, KİMSEYOKMU, NT, FEM gibi kurumlarla sık irtibat kayıtlarının bulunduğu,
    Şüpheli ...'in Aksaray C.Başsavcılığımızca alınan 16/06/2021 tarihli savunmasında;"..." şeklinde beyanda bulunduğu,
    Şüpheli ...'in eylemleri;
    ...'in hakkında yürütülen soruşturma esnasında eşi ...'in de suç işlediği izlenimini veren hal bulunması nedeniyle soruşturmaya dahil edildiği, şüpheli ...'un 1986 Ortaköy doğumlu olduğu, şüphelinin kendi beyanına göre lise yıllarında örgüte müzahir Sabah dershanesine gittiği, örgütle ilk temasın bu şekilde başladığı, 2005-2009 üniversite yıllarında FETÖ evlerinde kaldığı, kendi beyanına göre üniversitede 3,5 yıl ağabeyi ... (FETÖ'den ihraç) yanında kaldığı, rahat hareket etmek için yarım dönem örgüt evine geçtiği, ancak bu beyanın gerçekle uyumlu olmadığı zira bu evlerde sıkı örgütsel kurallar bulunduğu kaldı ki son sınıflara gelen bir kişinin anlaştığı tanıdığı arkadaşlarıyla eve çıkmasının bekleneceği, şüphelinin kaldığı örgüt evinde ev abiliği yaptığı, evden kalan diğer öğrencilere ...videoları izlettiği, kitaplarını okuttuğu, bu hususta beyan ve teşhisin de bulunduğu, şüphelinin mezuniyetinden sonra Ankara iline gittiği, burada örgüte müzahir Maltepe dershanesinin Keçiörendeki şubesinde çalışmak üzere başvuru yaptığı, ancak şüphelinin örgüt içi tayinle Kazan'da bulunan yine örgüte müzahir başka bir dershanede çalıştırılmaya başlandığı, 2009 Eylül ayından 2010 Haziran ayına kadar bu kurumda çalıştığı, 2011 eğitim yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde öğretmenliğe atandığı, daha sonra hiç bir ortak noktası tarafımızca tespit edilemeyen diğer şüpheli Ayşegül ile evlendiği, eşinin beyanına göre formasyon eğitimi sırasında, kendi beyanına göre başka üniversitede formasyona başvuru sırasında tanıştıklarını belirttikleri, ancak başka soruşturmalardan da bir çok defa belirlendiği üzere hiç bir ortak (eğitim yeri, memleket, arkadaş, akraba v.s.) alanı bulunmayan karı-koca örgüt mensuplarının örgüt tarafından katalog üzerinden evlendirildikleri, işbu dosya şüphelilerinin de katalog evlilik yaptığının değerlendirildiği, Bank ... isimli örgüte müzahir kuruluşun nakit sıkıntısı çekmesi üzerine örgütbaşı ...'in 2013 Aralık sonunda ve 2014 Eylül ayında örgüt üyelerine yönelik bankaya para yatırılması talimatı doğrultusunda şüphelinin kendi adına kayıtlı hesaba para yatırdığı, 2014 yılı Eylül ayında 9000TL yatırdığı, sonraki aylarda bu bakiyenin 8 ay kadar aynı kaldığı, eşinin herhangi bir özel birikim yapmadıklarını belirtmesine rağmen şüpheli ...savunmasında ev almak amaçlı para biriktirdiğini savunduğu, eşinin adına kayıtlı Bank ... hesabını da genellikle kendisinin kullandığını, eşinin hesabındaki paraların maaştan artıp hesapta kalan paralar olabileceğini örgütün talimatıyla para yatırmadığını savunduğu, şüphelinin ifadesinin eşiyle, hayatın olağan akışıyla ve eldeki mevcut delillerle çelişkili olması nedeniyle savunmasına itibar edilmediği, suçtan kurtulmaya dönük inkar beyanı olduğu, şüphelinin atılı suçu işlediği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe bulunması nazara alınarak tutuklamaya sevk edildiği, Aksaray 1. Sulh Ceza Hakimliğini 2021/270 sorgu sayılı kararı ile tutuklandığı,
    Başka soruşturmalar kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ... isimli şahsın ifadesinde ".......olarak bilirim, Kars ilinde üniversite döneminde cemaat evinde kaldığımda ev abiliği yapan şahıstır.bize sohbetleri ...isimli şahıs yapardı. Bize ... videoları izletir akabinde onun kitaplarından kesitler okurdu. Bu eve birçok kişi gelip giderdi. Ancak ben şuan için bu şahısları hatırlamıyorum" Şeklinde beyanda bulunduğu ve şüpheliyi teşhis ettiği,
    Şüpheli tarafından fiilen kullandığı hatlar yönünden temin edilen HTS kayıtlarına ilişkin düzenlenen bilirkişi raporuna göre, şüphelinin örgüt mensubu çok sayıda kişi ile irtibat kaydının bulunduğu, yine şahsın hts kayıtlarına göre FETÖ/PDY müzahir kurumlardan BANKASYA, KİMSEYOKMU, NT, FEM gibi kurumlarla sık irtibat kayıtlarının bulunduğu,
    Şüphelinin örgüte müzahir dershanesinde çalıştığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünün cevabı yazısının dosya arasına alındığı,
    Şüphelinin ... Katılım Bankası hesap hareketlerinin 07.03.2019 tarihli kolluk tutanağı ile dosya arasına alındığı, hesap hareketlerinin incelenmesinde, 15/02/2010 müşteri açılış tarih ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Bankasya müşterisi olduğu, hesabı olduğu ve aktif kredi kartı kullanımı olmadığı, 17/25 aralık 2013 sonrası Bank ... hesabına EFT VİRMAN (... Halkbankasından) 23/09/2014 tarihinde 9000 TL yatırıldığı, yine eşinin bankasya hesabına 2015-2016 yıllarında 7500 ve 10000 TL EFT virman gerçekleştirdiği,
    Şüpheli ...'in Başsavcılığımızca alınan 12.08.2021 tarihli savunmasında; beyanda bulunduğu," şeklindedir.
    İddianame 14.09.2021 tarihinde ilgili Cumhuriyet savcısınca imzalanmıştır. Aynı tarihte de Cumhuriyet Başsavcılığınca görüldü yapılmıştır. Mahkeme yazı işleri müdürünce 15.09.2021 tarihinde de kaleme havalesi yapılmıştır.
    Aksaray 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/241 iddianame değerlendirme nolu ve 17.09.2021 tarihli iade kararı ile 5271 sayılı CMK'nın 170 maddesi delaleti ile CMK'nın 174 maddesi uyarınca iddianamenin iadesine, oy birliği ile itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Mahkemenin iade nedenleri belirtildiği şekli ile şöyledir:
    "...Sanık ... hakkındaki iddialardan birisinin bank ... hesap hareketlerine ilişkin olduğu, hesap hareketlerinin bankanın TMSF' ye devir döneminden sonrasında da devam ettiiği, eşi diğer şüpheli ...'inde hesap hareketlerinin 17/25 aralıktan öncesinden başlayıp yine TMSF' ye devir sürecinden sonrasına kadar da devam ettiği, bu anlamda hesap hareketlerinin destekleyici nitelikte deliller bulunması gerektiği, süpheli ...ile ilgili ev abiliği görevine ilişkin beyanın 2008-2009 yıllarına ilişkin olduğu, tanık ... teşhis ettiği diğer şahısların ve şüpheli ... daha sonraki süreçte söz konusu faaliyetlerine devam ettiğine ilişkin tanık beyanı vb somut delillerin tespit edilmesi gerektiği, her ne kadar ...etkin pişmanlık çerçevesinde beyanda bulunmuş ve söz konusu şüpheli ile ilgili bir iade nedeni bulunmasa da dosyanın ayrılarak iade imkanının bulunmadığı, bu anlamda iddianamenin tümüyle iadesinin gerektiği anlaşılmakla; şüpheliler ...ve ... hakkında iddianame düzenlenmesinin CMK'nun 174/1-b maddesine aykırı olduğu anlaşıldığından belirtilen eksikliklerin giderilmesi için... iadesine karar vermek gerekmiştir." şeklindedir.
    İade kararında elektronik imzalar 17.09.2021 tarihinde tamamlanmıştır. 20.09.2021 tarihinde iade kararı UYAP sisteminden Cumhuriyet savcısınca okunmuştur.
    29.09.2021 tarihli yazısı ile Cumhuriyet savcısı iade kararının kaldırılması hususunda mahkemeye itirazda bulunmuştur. İtirazları belirtildiği şekli ile;
    "...2021/241 İddianame değerlendirme numaralı ve 17/09/2021 tarihli kararınız ile özetle şüpheli ...'in örgütsel faaliyetlerine devam edip etmediği hususunda delillerin toplanması gerektiğinden bahisle CMK madde 174/1-b uyarınca iade edilmiştir.
    Her ne kadar mahkemeniz suçun sübutuna etki eden mevcut bir delilin toplanmadığı hükmüne dayanmış ise de; iade kararında somut olarak hangi mevcut delilin eksik olduğu ve hangi delilin (Örn: X isimli şahsın tanık beyanı, X konusunda bilirkişi raporu, X kurum kayıtları vb) toplanmasının istendiğini açıkça belirtilmemiştir. Bu haliyle; zımnen, dava açmaya yeterli şüpheyi sağlayan delil hususunda savcılıkta olan karar yetkisini işlevsiz kılarak belirli şekilde karar vermeye zorlayan bir durum söz konusu olmaktadır. Mahiyeti itibariyle soruşturmanın genişletilmesi kararına benzemektedir. Ancak bu şekilde iade kararı verilmesi hukuka uygun olmayıp dayanak yapılan kanun maddesinin açık lafzına ve amacına aykırıdır." şeklindedir.
    Aksaray 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli ve önceki iade kararında yer almayan bir başka üye hakimin bulunduğu heyetçe verilen kararı ile Cumhuriyet savcısının itirazı yerinde görülmediğinden dosyanın itiraz merciine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Mercii kararına göre; Cumhuriyet savcısı, itirazının kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve mütalaa etmiştir.
    Aksaray 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2021 tarih, 2021/1042 değişik iş sayılı kararı ile itirazın CMK'nun 174/5 ve 268 maddelerince reddine, kesin olarak, oy birliği ile karar verilmiştir. Karar gerekçesi belirtildiği şekli ile;
    "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde: ... Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin iade kararının yerinde olduğu anlaşılmakla Aksaray Cumhuriyet Savcısı... tarafından yapılan itirazın reddine... karar vermek gerekmiştir." Şeklindedir.
    Merci kararı sonrasında, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2021 tarih 2021/12579 soruşturma ve 2021/1315 karar sayılı ayırma kararı ile şüpheli ... hakkında ki soruşturma evrakının tefrik edilip, 2021/12581 soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.
    06.10.2021 tarihli yazısı ile Cumhuriyet savcısı tutuklu şüpheli ...'un adli kontrol tedbirleri uygulanmak sureti ile tahliyesine karar verilmesini nöbetçi Sulh Ceza Hakiminden talep etmiştir. Aksaray 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 06.10.2021 tarih, 2021/3090 değişik iş sayılı kararı ile adli kontrol tedbiri isteminin reddi ile şüphelinin tutukluluk halinin devamına, CMK'nın 103/2 maddesi gereği Cumhuriyet Başsavcılığınca resen tahliye edilebileceğinin ihtarına karar verilmiştir. Cumhuriyet savcısınca karara itirazda bulunulmuş ancak Aksaray 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 07.10.2021 tarih, 2021/3106 değişik iş sayılı kararı ile kararın düzeltilmesine yer olmadığına karar verilerek itirazı incelemek üzere dosya Aksaray 2.Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmiştir. Aksaray 2 Sulh Ceza Hakimliğinin 07.10.2021 tarih ve 2021/2931 değişik iş sayılı kararı ile de itirazın reddine ve şüphelinin tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Kararda CMK'nın 103/2 maddesi gereği Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığın tarafından resen tahliye edilebileceği belirtilmiştir.
    Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2021 tarih, 2021/12579 CBS soruşturma dosyası sayılı yazı ile şüpheli ...'in resen tahliyesine karar verilmiştir.
    Şüpheli ...'un Halk Bankasından hesap hareketleri ile kredi çekip çekmediği, çekmiş ise hangi bankaya havale ettiği sorulmuş; adına kayıtlı hatların bylock içeriklerinde geçip geçmediğinin tespiti, hakkında ifade bulunup bulunmadığının araştırılması istenilmiş ve Bank ... hesap hareketlerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye teslim edilmiştir. 07.10.2021 tarihli Aksaray İl Emniyet Müdürlüğünün yazısında şüpheli ...hakkında ...'ın ifadesinde adının geçtiği bildirilmiştir. 13.10.2021 tarihli Halk Bank yazısı ile şüpheli ...'in bankadan kullandığı bir kredinin bulunmadığı bildirilmiş, hesap hareketleri gönderilmiştir. 09.10.2021 tarihli Tokat İl Emniyet Müdürlüğü yazısında bylock içeriklerinde şüpheli ... ile ilgili veya gsm hatları ile ilgili bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir. 15.10.2021 tarihli Bilirkişi raporunda şüphelinin 15.02.2010 tarihinde Bank ...'da hesap açtırdığı, Etlik, Erbaa ve Tokat Şubelerinde hesaplarının bulunduğu, vadesi mevduat hesapları oldukları, 23.09.2014 tarihinde 9000-TL; 11.05.2015 tarihinde 12.000 TL yi Halkbank hesabından kendi hesabına gönderdiği; eşi ...'in hesabına ise 21.09.2015 tarihinde 7400-TL; 26.04.2016 tarihinde de 10.000-TL gönderdiği, yine 16.03.2015 tarihinde 3000-TL Bank ...'dan Halk Bank hesabına; 27.05.2016 tarihinde de 15.695 TL ... hesabından Halk Bankası hesabına para geldiği, kredi kartı ekstresine rastlanılmadığı, para yatırma çağrısı başında ve dönem içerisinde hesap açtırıp, 2014, 2015, 2016 yıllarında para yatırdığı, havale aldığı, örgüt çağrısı üzerine kalıcı para girişi olduğu, hesaplarında artış bulunduğu belirtilmiştir.
    Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2021 tarih; 2020/14656 sayılı yazısı ile Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/1042 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması hususunda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne ihbar ve görüşte bulunulmuştur. Bahse konu yazıda özetle, şüpheli ...'un örgütün dershanesine gitmesi, üniversite eğitimi dönemi örgüte ait evlerde kalması ve tanık beyanına göre şahsın ev abiliği görevini üstlenmesi, örgüte müzahir kurumlarda çalışması, müzahir banka hesabına para yatırması hususlarının delillendirilerek iddianame tanzim edildiği, şüphelinin eşinin de aynı iddianame ile cezalandırmasının istenildiği, şüphelinin örgütsel faaliyetlerine devam edip etmediği hususunda delillerin toplanması gerektiğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verildiği, itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere kanunda suçun sübutuna etki eden mevcut bir delilin toplanmaması durumunun iade nedeni olarak düzenlendiği, mahkemenin ise somut olarak toplanması gereken bir delil göstermeyip soyut olarak yeni delil araştırmasını istediği, oysa kamu davasının açılması için yeterli şüpheyi sağlayan delilin bulunup bulunmadığının takdirinin Cumhuriyet savcısında olduğu, iade nedenlerinin kanunda sınırlı sayıda belirtildiğinden hukuka aykırı verilen iade kararına itirazın mercii tarafından kaldırılması gerekirken neredeyse gerekçesiz şekilde itirazın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 28.03.2022 gün ve 94660652- 105- 68-28704-2021-Kyb sayılı yazısı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarıca Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2021 tarih ve 2021/1042 değişik iş sayılı kararının bozulmasını istenmiştir.
    Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, şüpheli ... hakkında, Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/429 esasına kayıtlı kapalı dava dosyasının bulunduğu görülmüştür. Sistemden yapılan incelemede, iade kararı sonrası evrakı tefrik edilen şüpheli hakkında, 07.10.2021 tarih, 2021/12581 soruşturma ve 2021/452 iddianame nolu iddianame ile suç tarihi 03/07/2021 tarihi olarak belirtilmek sureti ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 53, 58/9 maddeleri uyarınca cezalandırılması için iddianame düzenlendiği, iddianame anlatımının iade edilen iddianame anlatımı ile aynı olduğu, Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.04.2022 tarih, 2021/429 esas ve 2022/160 karar sayılı kararı ile üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair savunmasının aksine cezalandırılmalarına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden CMK 223/2-e maddesince beraatine, oybirliği ile karar verildiği, 21.04.2022 tarihli kesinleşme şerhine göre istinaftan feragat nedeni ile hükmün 21.04.2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan şüpheliler hakkında düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı CMK'nın 174. maddesi gereğince iadesinde ve iş bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair mercii kararında isabet bulunup bulunmadığına ilişkin ise de ayrıca şüpheli ... hakkında verilen kararın kanun yararına bozma yasa yoluna konu olup olamayacağına dairdir.
    IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Karar tarihindeki mevzuat şöyledir
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
    Kamu davasını açma görevi
    Madde 170-
    (1)Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2)Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
    j)Suçun delilleri,
    Gösterilir.
    (4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
    (5)İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür...
    İddianamenin iadesi
    Madde 174 -(Değişik: 25.5.2005 - 5353/27 md.)
    (1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
    a)170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
    b) (Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
    c)(Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
    d)(Ek:17.10.2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
    İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
    (2)Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
    (3)En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
    (4)Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
    (5)İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
    Belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde konu değerlendirildiğinde;
    I-)Şüpheli ... hakkında verilen kararların, kanun yararına bozma koşulları yönünden yapılan incelemesinde;
    Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sayılı 10.05.2011 tarih 6-80-90 sayılı 14.12.2010 tarih 4-210-259 sayılı 15.06.2010 tarih 9-117-146 sayılı 23.06.2009 tarih 9-30-177 sayılı gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
    Aynı nedenlerle olağan yasa yollarına göre, kapsamının dar ve sınırlı olması, hukuka aykırılığın, davanın özüne ve cezaya esaslı bir şekilde etki etmesi, tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi gerekmektedir.
    Ciddi boyuta ulaşmayan, maddi meseleye ilişkin olan, hakimin kanaat ve takdir yetkisi kapsamında kalan hususlar ile infaz aşamasında, soruşturma ya da kovuşturma safhasında alınacak bir kararla giderilebilecek nitelikte olanlar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yararına bozma konusu olamayacağı kabul edilmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun 17.07.2007 gün 145/172, 02.10.2007 gün 82/196 ve 10.06.2008 gün 83/166 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, yasa yararına başvurulan ve olağanüstü temyiz denilen yasa yolunda geçerli “istekle bağlılık kuralı” gereği, isteme konu edilmeyen hüküm ve hukuka aykırılıklar, yasa yararına bozma konusu yapılamayacaktır. Burada aranması gereken, bizzat istem yazısında ileri sürülen aykırılık olgusu ve sebepleri ile bağlılıktır. Ceza Genel Kurulunun, 06.04.2010 gün ve 76/77, 15.11.2005 gün ve 132/128 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere yasa yararına bozma, kesinleşen hükümde, verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlıdır.
    Kanun yararına bozmada aslolan kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka aykırılıkların giderilmesidir.
    Bu bilgiler ışığında somut olayda; iddianamenin iadesine ilişkin mahkeme gerekçesinde; şüpheli yönünden iddianamenin iadesinin düşünülmediği ancak, eşi şüpheli ...ile birlikte düzenlenen iddianamenin kabul edilmeksizin tefrikinin mümkün olmaması nedeni ile iade şartları bulunan şüpheli ...ile ilgili olarak iade kararı verildiğinden ilgisi nedeni ile ... hakkında da iddianamenin iade edildiğinin belirtilmesine, safahatta iddia makamının ... hakkındaki soruşturma evrakını tefrik ederek başka bir iddianame düzenlemek sureti ile kamu davası açtığının, bu suretle esas itibari ile hakkında ki iddianame iade edilmeyen şüpheli hakkında olağan yol ve yöntemlerle usulü işlemler yerine getirilerek kamu davası açıldığının anlaşılmasına göre, şüpheli yönünden talepnameye konu kararlarla ilgili olarak kanun yararına bozma yasa yoluna gidilemeyeceğinin kabulü gerekmiştir.
    II-)Şüpheli ... hakkında verilen kararlar yönünden;
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hal” ifadesinden anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (...,..,...,...,..,..,...,...., Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
    Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun; 170/3. maddesinde, iddianamede nelerin gösterileceği, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtilmiştir.
    Savcının değerlendirmesine tabi hususlar iade gerekçesi olamaz. Bu nedenle mahkeme, savcının nitelendirmesine katılmadığını belirterek bir hususu iade konusu yapamaz. Ancak iddianamede bulunması gereken hususlarda bir eksiklik veya yanlışlığa dayanarak iade yoluna gidilebilir.
    İddianamenin iadesi üzerine yapılan itiraz kapsamında merciinin kararı kesin olduğundan, Cumhuriyet savcısını da mahkemeyi de bağlayacaktır.
    Dava açılması yönünden karma sistemi benimseyen ceza yargılaması hukukumuza göre; ''Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler (CMK madde 170/1-2).'' Anılan sistemde aslolan dava açma mecburiyeti, istisna ise CMK'nın 171. maddesinde yer alan Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmada takdir yetkisini kullanmasıdır. 5271 sayılı CMK'da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun; 170/3. maddesinde, iddianamede nelerin gösterileceği, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceği tahdidi olarak belirtilmiştir. Suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez. İddianamenin iadesi üzerine yapılan itiraz kapsamında verilen itiraz merciinin kesinleşmiş kararının bağlayıcılığının, Cumhuriyet savcısının dava açma görev ve sorumluluğunu ortadan kaldıracak ve yeterli şüpheye dayanan, suç teşkil ettiği değerlendirilen fiille ilgili olarak dava açılmamasını netice verecek biçimde ve esas itibari ile yasanın kesin olarak yasakladığı (CMK madde 174/2) bir hususa dayanan iade sebeplerini de kapsadığı şeklinde anlaşılmaması gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Hakkında geçmiş dönemlerde örgüte ait evlerde kalarak ev abiliği yaptığına, örgütle iltisaklı dershanelerde çalıştığı ve Bank ...'ya örgüt liderinin talimatı üzerine para yatırdığına, katalog evlilik adı verilen yöntemle evlendiklerine dair değerlendirme, tespit, beyan ve teşhis bulunan, şüpheli hakkında müsnet suçtan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak somut delillerle ilgili değerlendirmenin iddia makamına ait olduğu gözetildiğinde, iddianamenin iadesine ve yapılan itirazın reddine dair verilen kararlarda hukuki isabet bulunmamaktadır.
    V-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.05.2022 tarih ve 2022/49441 sayılı kanun yararına bozma isteminin kısmen KABULÜNE,
    A-) Şüpheli ... yönünden REDDİNE,
    B-) Şüpheli ... yönünden yerinde görüldüğünden, Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2021 tarih ve 2021/1042 değişik iş sayılı kesin kararının CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara