Esas No: 2021/9464
Karar No: 2022/6875
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/9464 Esas 2022/6875 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/9464 E. , 2022/6875 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.11.2017 tarih ve 2017/43 – 2017/48 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3,5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9 yollamasıyla 58/6, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilerek,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna ilişkin delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, savunmanın denetlenmesi ve özellikle örgütsel faaliyetlerinin ne zamana kadar devam ettiğinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespiti için ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu yeniden istenip, temyiz aşamasında gelen tanık Hasan Çetintaş'ın ifade ve teşhis tutanakları ile birlikte duruşmada okunup tartışılmasından, anılan şahsın tanık sıfatıyla usulüne uygun dinlenilmesi ve CMK'nın 217. maddesi gereğince tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.