Esas No: 2021/8936
Karar No: 2022/6945
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8936 Esas 2022/6945 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/8936 E. , 2022/6945 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından incelenen kararın suçu silahlı terör örgütüne üye olma olan ve ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz başvurusunun reddi kararına yönelik olduğu belirtilmiştir. Dosyada yer alan belgelerin ve tutanakların incelenmesi sonucunda, kabul edildiği gözetilerek ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı ve bu nedenle örgüt talimatı ile kullanılan bir ağ olduğu belirtilmiştir. ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın bu suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin önemli olduğu belirtilerek, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının istenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, takdiri indirim nedenleri olarak, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilerek, TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1., TCK'nın 53., 58/9, 63. maddelerine atıfta bulun
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2018 tarih ve 2017/299- 2018/94 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1., TCK’nın 53., 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının istenmesi, bulunmaması durumunda CGNAT ve HTS kayıtları üzerinde sanık adına kayıtlı hatlar üzerinden ByLock programı kullanılıp kullanılmadığına dair uzman bilirkişiden teknik rapor alınması, temyiz aşamasında dosyaya gelen etkin pişmanlık kapsamında sanık hakkında teşhis ve beyanda bulunan ... isimli şahsın beyanların okunması, mümkün olması halinde tanık olarak dinlenmesi, ayrıca UYAP sisteminde bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanığın FETÖ silahlı terör örgütü ile ilişkilerine dair bilgi ve beyan bulunması halinde bu kişilerin duruşmada tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, tüm delillerin CMK'nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılması neticesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de,
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında “suçtan doğan sorumluluğu kabul etmemesi, nedamet gösterir bir tavrının bulunmaması ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasının zorunlu kanuni indirim nedeni olmaması nazara alınarak ” kabul edilerek hukuki olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5271 sayılı CMK'nın 302/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.