Esas No: 2020/6157
Karar No: 2022/9985
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6157 Esas 2022/9985 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/6157 E. , 2022/9985 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında beraat, sanıklar ... ve ... hakkında hükümlülük; müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteminin sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I-Sanık ...'ün temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...'ün temyizi hükmün gerekçesine yönelik olmayıp, beraat kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından, sanık ...'ün temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanıklar ... ve ... ile katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
İncelemeye konu dosyada sanık ...'ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı çekiciye bağlı ... plaka sayılı dorsede 21/07/2013 günü saat 06.45 sıralarında ... ilinde önleyici arama kararı ile yapılan aramada 6940 karton kaçak sigara ele geçirilmesi üzerine, ... plaka sayılı ... marka aracın öncü araç olabileceği şüphesiyle yapılan araştırma sonucunda ise bahse konu aracın aynı gün ... ili ... mahallesi önünde park halinde bulunduğu, ... plaka sayılı aracın başında ...'un içerisinde ise ... ve ...'un bulunduğu, aracın şoförlüğünü ise ...'ın yapmakta olduğu, kaçak sigaraları naklederken yakalanan sanık ... ile birlikte sanıklar ..., ..., ... ve ...'a sigaraların naklinde öncülük ederek eyleme iştirak ettikleri, sanık ...'e ise tır ve dorsenin kayıt maliki olan ... şirketinin sahibi olduğu, ... plaka sayılı otomobili ise kayıt malikinden ödünç aldığı ve bahse konu araçları temin ederek eyleme iştirak ettiği iddiasıyla kamu davası açılmış olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanıklar ... ve ...'un bireysel kaçakçılık suçundan mahkumiyetlerine, diğer sanıkların ise beraatine karar verildiği, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede; ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2013/20939 soruşturma sayılı dosya kapsamında 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmalarına başlanıldığı ve soruşturma sonucunda ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın da aralarında bulunduğu 46 sanık hakkında, suç işlemek için örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma ve kaçakçılık suçlarından 08/05/2014 tarih ve 2014/9158 esas no'lu iddianame ile kamu davası açıldığı, açılan kamu davasının halen derdest olup ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/289 sırasında kayıtlı bulunduğu, 08/05/2014 tarih ve 2014/9158 esas no'lu iddianamedeki 8. eylemin inceleme konusu eylem ile aynı olduğu ve 8. eylem ile ilgili olarak '' ...şüphelilerden ..., ... ve ...'ın da ... Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açıldığı görülmekle şüpheliler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın müsnet suçtan eylemlerine uyan 5607 SK 3/18 ve 4/2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları...'' talep edildiğinin anlaşılması karşısında, mükerrer dava bulunup bulunmadığı, bir kısım eylemlerin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı, toplu suç hükümleri ve sübut yönüyle anılan dosyanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, adli para cezasında alt sınırdan uzaklaşılıp ceza tayin olunması karşısında, mahkumiyetine karar verilen sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasında da TCK'nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıklar ... ve ...'in hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
4-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi ve dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,
5-Katılan Gümrük İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin, mahkumiyetine karar verilen sanıklardan eşit olarak alınacağının hükümde belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sonuç cezada sanıklar ... ve ...'un kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.