Esas No: 2021/1532
Karar No: 2022/10106
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1532 Esas 2022/10106 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/1532 E. , 2022/10106 K.Özet:
Mahkeme kararı, Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan bir davada sanık hakkında 5607 sayılı yasaya muhalefet suçuyla verilen ceza hükmünün temyiz edilmesi sonucu incelenmiştir. Kararda, sanık müdafisinin itirazları doğrultusunda birkaç konuda incelenmeye karar verilmiştir. İlk olarak, sanığın ölümü nedeniyle davaya devam edilemeyeceği sonucuna varılmış ve kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararının incelenmesinde, 7242 sayılı yasanın getirdiği hak indirimleri ve etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtilmiş ve bu konuların yerel mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Üçüncü olarak ise, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı konusu tartışılmamış ve ilgili dosyaların incelenmesi için yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı TCK'nun 64., 7. ve 43. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/22., 5/2. ve 64. maddeleri, 7242 sayılı Yasanın 61. ve 63. maddeleri, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında hükümlülük, sanık ...'ın 07/01/2016 iddianameyle açılan kamu davasının CMK'nun 223/7. maddesiyle reddine, müsadere
Bölge Adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan vekilinin sanık ... hakkında 07.01.2016 tarihli iddianameyle ile açılan birleşen 2016/70 Esas sayılı davanın reddine ilişkin karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanığın hükümden sonra 29.03.2016 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Sanıklar ...ve ... hakkındaki mahkumiyet kararlarının incelenmesinde ise;
1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanıkların eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/245 E. sayılı dosyasında sanıklara atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 04.09.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 06.04.2020 olduğu,
Anılan dosyalarda sanıkların eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre ise;
Sanık ... yönünden yapılan incelemede; sanık hakkında birleşen 19.02.2014, 24.06.2014, 12.07.2014,05.08.2014 ve 25.09.2014 tarihli tüm eylemlerin, birleşen 2014/906 Esas sayılı dosyanın iddianame düzenleme tarihi olan 02.10.2014’ten önce işlenmiş olmaları nedeniyle tamamının TCK.nun 43.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sanık ... yönünden yapılan incelemede ise birleşen 12.07.2014, 06.11.2014 ve 02.12.2014 tarihli eylemlerin, ana dosyanın iddianame düzenleme tarihi olan 28.01.2015'ten önce işlenmiş olmaları nedeniyle TCK.nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 05.03.2015 tarihli eylem yönünden ise ayrıca ceza tayini gerekeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.