18. Ceza Dairesi 2015/6277 E. , 2015/9144 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2013/74651
MAHKEMESİ : Antalya(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2011/495 (E) ve 2012/1324 (K)
SUÇ : Hakaret
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK’nın 30/2.maddesinde, kişinin, suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususundaki hatasından yararlanması öngörülmüştür. Suçun nitelikli hallerinde hatada, failin işlediği fiilin suç oluşturduğu konusunda herhangi bir yanılgısı söz konusu olmayıp, yanılgı fiile ilişkindir. Eğer fail, daha ağır bir netice öngören nitelikli hali kastetmeden hareket etmiş, ancak yanılgı sonucu nitelikli hal gerçekleşmiş ise, istemediği ağır neticeden sorumlu tutulamayacaktır.
Yargılamaya konu somut olayda; Antalya İl Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru müşteki T.. Ç.."un bir soruşturma kapsamında A.. Y.. isimli bir şahsı telefonla arayarak karakola giderek ifadesini vermesini söylediği, kısa bir süre sonra ise bu defa sanığın müşteki polis memurunu telefonla arayarak "benim karımı ne diye arıyorsun lan ibn., polissen polissin ne diye arıyorsun, polissen gel bul bizi g.t veren" diyerek hakaret eden sanığın, “müştekinin polis olduğunu bilmediği, kız arkadaşının gene bir oyunu olduğunu sandığı, müştekinin gerçekten polis olduğunu bilseydi küfür etmeyeceği, sabit karakol numarasıyla aramasını istemesine rağmen kendisini ısrarla cep telefunundan aradağı” şeklindeki savunması karşısında, sanığın kamu görevlisi olduğunu bilmediği şahsa karşı gerçekleştirmiş olduğu hakaret eyleminde kastın suçun temel şekline yönelik olduğu gözetilmeden, suçun nitelikli halini düzenleyen TCK’nın 125/3-a maddesinden hüküm kurulması,
2- Sanığın “sabit hat yerine tekrar cep telefonuyla arandığımda arayan kişinin polis olduğuna inanmayıp hakaret ettim. O da karşılığında bana hakaret etti” biçimindeki savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sanık hakkında TCK"nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve sanık A.. T.."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.10.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.