Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/14583 Esas 2012/17146 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14583
Karar No: 2012/17146
Karar Tarihi: 20.12.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/14583 Esas 2012/17146 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme bir ortaklığın giderilmesi davasına dair karar verdi. Ancak yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle kararın adı geçen davalılara yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi gerektiği açıklandı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır:
- Tebligat Kanununun 20-21. maddeleri
- Tüzüğün 28. maddesi
- Tebligat Kanununun 21. maddesinin birinci fıkrasından sonra gelen ilave fıkra (6099 sayılı Kanun)
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/14583 E.  ,  2012/17146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Öte yandan Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür.
    Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur.
    Olayımızda, davalı ... ve ..."ya hükmün Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adreslerinin “adres kayıt sistemi”nde kayıtlı adresleri olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat yasasının değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez Öte yandan davalı ..."a yapılan tebligat ""muhatap işte olduğundan kızı imzasına"" tebliğ edilmişse de aynı konutta oturup oturmadıklarına ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Davalı ..."ya yapılan tebligat ise "" nerede olduğu bilgisini"" içermediğinden adı geçen davalılara yapılan tebligatın Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi ve Tüzüğün 28. maddesi hükmünce usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece hükmün adı geçen davalılara yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara