Esas No: 2022/24657
Karar No: 2022/7099
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/24657 Esas 2022/7099 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/24657 E. , 2022/7099 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2021 tarih ve 2014/507 - 2021/188 sayılı kararı
Suça sürüklenen çocuk : ...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; TCK’nun 314/3 maddesi yollamasıyla TCK'nın 314/2, 31/3, 62, 63, 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve cezanın ertelenmesine dair karara yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
2- Sanıklar ..., ... hakkında; TCK’nun 314/3 maddesi yollamasıyla TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Temyiz Edenler : Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafileri
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-) Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçunda kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz istemleri yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçunda kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz istemleri yönünden;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (... özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
5271 sayılı CMK’nın 148/4. maddesi gereğince hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça müdafii hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifadenin hükme esas alınamayacağı nazara alındığında, sanıkların kollukta müdafisiz olarak alınan beyanları dışında anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olduklarının, savunmalarının aksini ispat eden her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil ile ispat edilemediği anlaşıldığından müsned suçtan beraatleri yerine yasal ve yerinde bulunmayan gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.