Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/25315 Esas 2022/10324 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/25315
Karar No: 2022/10324
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/25315 Esas 2022/10324 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aykırılık suçundan hapis ve adli para cezasına çarptırıldı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hükmün açıklanması geri bırakılmasına ilişkin kararın usule aykırı olduğunu belirterek kanun yararına bozma istedi. Dosya incelendiğinde, sanığa yapılması gereken ön ödemeye ilişkin ihtaratın usulüne uygun yapıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirlendi. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği reddedildi.
Kanun maddeleri:
- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. ve 309. maddeleri.
7. Ceza Dairesi         2021/25315 E.  ,  2022/10324 K.

    "İçtihat Metni"

    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...'ın, anılan Kanunun ek 2/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasınını geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2018 tarihli ve 2017/31 Esas, 2018/41 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 22/06/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/09/2021 tarihli ve KYB. 2021/90040 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/03/2020 tarihli ve 2020/1007 Esas, 2020/85 Karar sayılı ilamında "...5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinde hükmün nelerden ibaret olduğunun belirtilmesi ve sanık hakkında 16/06/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi karşısında, sanık hakkında verilen anılan kararın yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı..." şeklinde belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında yargılamanın yenilenmesinin mümkün olamayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
    1- 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesi uyarınca 1163 sayılı Kanunun ek 2/2. maddesine aykırılık suçu için öngörülen hapis ve adlî para cezasının ön ödemeye tâbi bulunduğu, buna göre sanığa usûlüne uygun ön ödeme ihtaratı yapılarak sonucuna göre hukukî durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kayıtlarına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dosya kapsamına göre, sanığa önödeme ihtaratını içeren tebligatın usulüne uygun olarak 07/12/2017 tarihinde yapıldığı ve CMK’nun 231/7. fıkrasına göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının öncelikle tartışılması, uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi halinde ise, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin tartışılması gerekeceği gözetildiğinde, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara