Esas No: 2020/2914
Karar No: 2020/5795
Karar Tarihi: 10.12.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2914 Esas 2020/5795 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/10/2017 tarih ve 2015/85 E- 2017/866 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 18/03/2019 tarih ve 2018/1629 E- 2019/317 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların dava dışı Tatkim Yemekçilik ... A.Ş. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarını, kredi alacağının tahsil edilememesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı asiller, kendilerinin kefil oldukları sözleşmeye dayalı verilen kredi borçlarının ödendiğini, kefalet nedeniyle sorumluluklarının kalmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kredi sözleşmesine teminat olarak davacı yararına ipotekler tesis edildiğini, kendilerinin takibe konu kredi borcundan sorumlu olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davalıların davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan 21.11.2011 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu tarihte kefaletin geçerlilik koşulu olarak eş rızası aranmaması nedeniyle davalıların kefaletinin geçerli olduğu, imzalanan sözleşmenin çerçeve sözleşme niteliğinde, cari hesap şeklinde işleyen kredi sözleşmesi olduğu, cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmelerinde ödeme nedeniyle borcun herhangi bir tarihte sıfırlanmış olmasının taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça çerçeve sözleşmesi niteliğindeki genel kredi sözleşmesini ve bu sözleşmede imzası bulunan kefilin sorumluluğunu sona erdirmeyeceği, borcun herhangi bir tarihte sıfırlanmasının kefillerin sorumluluğunu ortadan kaldırımayacağı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği, davacının takipte talep edilen miktar kadar alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalıların itirazlarının iptaline, icra inkar tazminatınn davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalıların imzalarının bulunduğu genel kredi sözleşmesinin cari hesap şeklinde işlediği, davacının alacağının borçlulara kat ihtarnamesi tebliğine rağmen davacıya ödenmediği, davalıların kefil sıfatıyla kefalet limitleri miktarınca davacıya karşı sorumlu oldukları, hükme esas alınan raporda tespit edilen asıl alacak ve faiz hesabında hatalı bir yön bulunmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı banka tarafından takibe geçilirken dava dışı asıl borçlu yönünden rehinle temin edilmiş alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatılmış olmasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA, dava dosyasının Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.959,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.