Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6414 Esas 2022/10540 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararı inceledi. Suç, 4733 sayılı yasaya muhalefet ile ilgiliydi. Yargıtay, dosyayı inceledikten sonra adli aramaların nasıl yapılması gerektiği ve arama kararlarının nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili kanun maddelerine dikkat çekti. Kanunlara göre, adli arama kararı verilebilmesi için makul şüphenin olması ve aramanın hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı veya kolluk görevlileri tarafından yapılabilmesi gerekmektedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan aramalar kanuna aykırıdır. Yargıtay, dosyada yapılan aramaların usulsüz olduğuna karar verdi ve beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesinin yanlış olduğuna hükmetti. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5271 sayılı CMK'nun 116. ve 119. maddeleri, yönetmeliğin 7. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK'nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır. Makul şüphenin varlığı halinde ise verilecek adli arama kararında; 5271 sayılı Kanunun 119 ve yönetmeliğin 7. maddesi gereğince aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı yer ve zaman kararın süresi el koyma halinin ne şekilde olacağı açıklanmalıdır.
Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında belirtilmediği, yukarıda belirtilen yasal şartların buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil(eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.