Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/5775 Esas 2022/7076 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç: Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık, silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :1-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme,resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık suçlarından; CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
2-Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1,53/1,58/9, 63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Temyiz eden : Katılanlar Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savuma Bakanlığı vekilleri, sanıklar ve müdafileri
Tebliğnamedeki düşünce : Onama-Bozma

Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları, Milli Savunma Bakanlığı vekilinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Silahlı terör örgütüne üye olma suçları ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Bölge adliye mahkemesinin, belirtilen suçların niteliği itibarıyla katılanların doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına yasal imkan bulunmadığından CMK'nın 279/1-b maddesi uyarınca verdiği istinaf başvurularının reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın bu talepler yönünden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Katılan Milli Savunma Bakanlığı vekilinin, sanıklar ...,...,...,...,..,...,...,...,...,..,..,..,....,..,....,...müdafiilerinin resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Resmi belgede sahtecilik suçundan ilk derece mahkemesince verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın CMK'nın 286/2-g maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyize kabil kararlardan olmadığı anlaşıldığından temyiz taleplerinin CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
III-Katılan Cumhurbaşkanlığı vekilinin, sanıklar ...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,.,..,..,..,...,....,...,..,.,....,...,...,.... müdafiilerinin Anayasal Düzeni ortandan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna, Katılan Milli Savunma Bakanlığı vekilinin, sanıklar ..,...,..,.,.... ...,...,..,..,..,..,...ile sanıklar...,...,..,..,.....,müdafiilerinin nitelikli dolandırıcılık suçuna, temyiz talebinde bulunan sanıklar ve sanıklar müdafiilerinin Silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların süresine göre yasal şartları oluşmadığından duruşmalı inceleme istemlerinin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Dosyaya konu iddianamede talep edilen atılı zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık suçunun azami ceza miktarı itibariyle CMK'nın 286/2-g maddesi uyarınca temyize kabil olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki red isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Tüm sanıklar yönünden anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, nitelikli dolandırıcılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarıyla ilgili olarak;
UYAP üzerinden yapılan incelemede bir kısım SEGBİS çözüm tutanağının, son celse ve kısa karar tarihi olan 26.09.2019'dan sonra dosya içerisine eklenmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde CMK'nın 153/4, 219/1 ve 221/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-Tüm sanıklar yönünden silahlı terör örgütüne üye olma suçlarıyla ilgili olarak;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 esas - 2019/6842 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mahrem hizmetler sınıfı askeri yapılanması içerisinde yer alıp almadıklarının kuşkuya yol açmayacak şekilde belirlenebilmesi amacıyla, öncelikle, tüm sanıkların HTS kayıtlarının dosya içerisine getirtilerek yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda "gerçekleştirilen arama sayısı, aramaların ardışık ya da periyodik olup olmadığı, aramaların gerçekleştirildiği saatler, konuşma süreleri, sanığın farklı ankesörlü telefonlardan aranıp aranmadığı, ardışık aramaya dahil olan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıkları, aramaları gizlemek için herhangi bir şifreleme yönteminin kullanılıp kullanılmadığı" hususlarını gösterir bir analiz inceleme ve tespit raporunun düzenlettirilmesi, ayrıca sanıkların 2010 yılından sonra görev yaptıkları yerlerin tespiti ile ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptıkları yerler itibariyle haklarında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramalarının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi yine sanıklar ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslar var ise bu şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten ve gerekirse tanık olarak dinlenilmelerinden sonra UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanıklar ile ilgili herhangi bir beyan olup olmadığının tespiti ve temyiz aşamasında gelen sanıklar .... ve ... hakkında ....'ın, Sanık .... hakkında ....'un, Sanık .... hakkında... ve ....'ın, Sanık .... hakkında ....hakkında ....'ün beyanları, sanık ...hakkında ...ın, sanık .... hakkında... 'ün, sanık ... hakkında ....'in beyanları ile dosyaya hükümden sonra gelen tüm bilgi ve belgelerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup değerlendirildikten ve gerekirse tanık olarak dinlenilmelerinden sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
Ayrıca;
3-Sanık Uğur Gültekin yönünden anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, nitelikli dolandırıcılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarıyla ilgili olarak;
Ayrıntıları Dairemizin 14.10.2019 tarihli, 2019/3337 esas ve 2019/6048 karar sayılı kararında açıklandığı üzere; silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında müdafii istifa ettikten sonra 26.09.2018 tarihli celsede ve sonraki aşamalarda kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi 5271 sayılı CMK'nın 156. maddesi uyarınca da re'sen müdafii görevlendirilmeyen sanığa Anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK'nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca müdafii görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
4-Sanık ... yönünden silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla ilgili olarak;
Genel kural, tanıkların mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmesi olup bunun gerçekleşememesi halinde SEGBİS yolu ile dinlenebileceği, bu teknik imkanın bulunmaması halinde de hastalık veya malullük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir zaman için duruşmada hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa, mahkemece istinabe yolu ile dinlenilmesine karar verilmesi mümkündür (CMK 180/1) ancak; tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısına, suçtan zarar görene, vekiline, sanığa ve müdafiine bildirilmelidir(CMK 181/1).
Dosya kapsamına göre tanık ...nun beyanlarının suçun sübutu açısından belirleyici delil olması karşısında, tanığın duruşmaya getirilerek taraflara da soru sorma hakkı tanınmak suretiyle beyanlarının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, tanığın beyanlarının okunulmasıyla yetinilerek CMK'nın 210/1 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar Cumhurbaşkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı vekillerinin, temyiz talebinde bulunan sanıklar ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümler ile sair yönleri incelenmeyen anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.