Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8965 Esas 2022/7252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8965
Karar No: 2022/7252
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8965 Esas 2022/7252 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/8965 E.  ,  2022/7252 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.05.2018 tarih ve 2018/29 - 2018/193 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK 62,53/ 1, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetkararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
    I. Ayrıntıları Dairemizin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 esas 2018/1049 sayılı kararında belirtildiği üzere; CMK'nın 188/1. maddesinde; "Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiiliği kabul ettiği hallerde müdafiinin hazır bulanması şarttır." şeklinde duruşmada hazır bulunması gerekenler gösterilirken "zorunlu müdafiiyi" mahkeme heyetinden saymıştır.
    CMK'nın 289. maddesinin 1-a-e bendlerinde, kanuna kesin aykırılık halleri içinde, "mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılması" gösterilmiştir. Temyiz denetiminde bu madde
    kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiş olmasa da resen incelenecektir (CMK 289/1).
    Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda; Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK 156. maddesi gereğince re’sen müdafii görevlendirilmeyerek bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yukarıda izah edilen mevzuat ile CMK'nın 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    II. TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda 53/1-2-3 maddelerinin uygulanması gerekirken 53/1’ in uygulanması;
    III. Temyiz aşamasında geldiği anlaşılan etkin pişmanlık kapsamında ifade veren Halit Albayrak, Hacı Mehmet Öksüz, Ziya Salar, Yasin Anasız’ın ifadelerinin duruşmada sanık ve müdafiine okunup CMK'nın 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre hukuki değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi;
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara