Esas No: 2022/28227
Karar No: 2022/7197
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/28227 Esas 2022/7197 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/28227 E. , 2022/7197 K.Özet:
Sanık hakkında yapılan davalarda, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak gerçekleştirildiği ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Sanığın suçu işlediği vicdani kanıya dayanarak, cezalandırılmasına karar verildi ve hüküm gereği, sanık müdafilerinin temyiz başvurusu reddedildi. Kararın temeli, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri olarak belirlendi ve sanık hakkında TCK’nın 221/4-1 ve CMK’nın 223/4-a maddeleri uyarınca ceza verilmediği kararlaştırıldı. Son olarak, dosya İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık ...’ın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyetine
Sanık ... hakkında TCK’nın 221/4-1 ve CMK’nın 223/4-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafilerinin ilk derece mahkemesinin kararına yönelik olarak yasal süre içerisinde gerekçe içermeyen süre tutum dilekçesi verdikleri, gerekçeli kararın tebliğinden sonra, gerekçeli temyiz layihasını CMK'nın 295. maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçtikten sonra sundukları görülmüş ise de; gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ve iş bu kararın tebliğine ilişkin mazbata CMK'nın 295. maddesinde düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından temyiz başvurularının süresinde yapıldığı kabul edilerek temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/4. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.