Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/16035 Esas 2012/17063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16035
Karar No: 2012/17063
Karar Tarihi: 20.12.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/16035 Esas 2012/17063 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/16035 E.  ,  2012/17063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, rödovans bedeli, sökülen trafo ve pano bedeli ile orman idaresine sözleşme gereği ödenmesi gereken ağaçlandırma bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davalının rödovans bedeline ve ağaçlandırma bedeline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazına gelince;
    Davacı vekili davalının müvekkili ile rödovans sözleşmesi imzaladıklarını, davalının 17.7.2006 tarihinde göndermiş olduğu ihtarname ile sözleşmeyi fesh ederek kiralananın tahliye edildiğini, sözleşme ile belirlenen ve ödenmeyen 2006 yılı rödovans bedeli olarak 16500 $ ve ayrıca orman işletme müdürlüğüne ödenmesi gereken 6162 TL ağaçlandırma bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 26.1.2005 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli rödovans sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 4. maddesinde mermer ruhsat sahasından üretilip sevk edilen blok mermerin %10" nun rödovans payı alacağı, 7. maddesinde ise, bu üretimin ikinci yıl yani 2006 yılı 12 aylık dönem için asgari 1500 m3 olacağı kararlaştırılmış, sözleşmenin 6. maddesinde ise, ruhsat sahibinin, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile ilgili işlerin takibinden, sahadaki faaliyetleri yürütecek fenni nezaretçi atanmasından, orman irtifa hakkı alınmasından, sevk irsaliyesi alınmasından, işletme ile ilgili raporların verilmesi işlemlerinin takibinden sorumlu olduğu, kararlaştırılmıştır. Kararlaştırılan bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Her ne kadar davalı sözleşmeye konu mermer sahasının ayıplı olduğu ve sözleşme konusu mermer üretim sahasının üretime elverişli olmadığının görüldüğünü ve üretim ve elverişsizlik nedeniyle sahanın terk edildiğini ileri sürmüş ise de, madencilik faaliyeti teknik olarak üretilecek madene ilişkin deneyim ve bilgi gerektirmektedir. Kiralanan mermer sahasının üretime elverişli olup olmadığı önceden araştırılmalı ve yatırım planlamalarının ona göre yapılması gerekmektedir. Bu durumda
    tarafların maden şirketi oldukları ve mermer işleri ile ilgilendikleri göz önüne alındığında maden mevzuatını bildikleri kabul edilmelidir. Bu nedenle sözleşme hükümleri kendilerini bağlar. MİGEM’in 21/7/2010 tarihli cevabi yazısına göre, sahanın 10/10/2006 tarihine kadar maden arama ruhsatının olduğu ancak Maden Kanunu 7. maddesi gereğince gerekli ÇED, GSM mülkiyet izinleri alınmadığından üretim izin belgesi verilmediği bu nedenle maden üretim haklarının olmadığı belirtilmektedir. Sözleşmenin 6. maddesine göre bu izinlerin alınması ruhsat sahibi olan davacının yükümlüğündedir. Bu nedenle sözleşmenin davalı tarafından fesh edilmesi haklı olduğundan davalı sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar olan rödovans bedelinden sorumludur. Ayrıca davacı sözleşme gereği orman işletme müdürlüğüne ödenmesi gereken ağaçlandırma bedelini ödedikten sonra ancak rücuan tahsilini isteyebilir. Davacı ağaçlandırma bedelini ödediğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda mahkemece ağaçlandırma bedeli yönünden istemin reddine rödovans bedeli yönünden ise, sözleşmenin fesh edildiği tarihe kadar hesaplanacak miktar üzerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde 2006 yılının tamamı üzerinden sorumlu tutularak davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara