Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7384 Esas 2022/10675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7384
Karar No: 2022/10675
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7384 Esas 2022/10675 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7384 E.  ,  2022/10675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz eden fiili, eylem ile ceza arasındaki denge gözetildiğinde teşdidi gerektirdiği halde, adli para cezası bakımından teşdit uygulandığı halde hapis cezası bakımından alt hadden hüküm tesisi,
    3- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4-Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    5-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Sanıklar hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    6-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle suçtan zarar görmeyen ... katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    7-Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de hükmedilmesi,
    8-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleneceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda yargılama gideri ile ilgili kısım miktar olarak boş bırakılarak ilgili miktar açıklanmadan, bilahare gerekçeli kararda belirtilmesi suretiyle usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin, sanık ... müdafinin ve malen sorumlunun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31.05.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    (KD)
    KARŞI OY
    Olay tutanağına göre, sanık ...’in sevk ve idaresindeki kapalı kasa araçta yüklü olan mobilyaların arka tarafında 2538 karton kaçak sigara ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda, araçta bulunmayan sanık ...’in aşamalarda değişmeyen savunmalarında suçlamaları kabul etmediği, aracı mobilya taşımak üzere sanık ...’e verdiğini, sigaralarla ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, her ne kadar diğer sanık ... soruşturma aşamasında alınan savunmasında, bahse konu aracın sürücülüğünü yapması için aracı kendisine ...’in verdiğini, araca mobilya yüklü olarak geri getirirken içine kaçak sigaraların yüklendiğini bilmediğini beyan etmiş ise de, kovuşturma aşamasında alınan savunmasında sigaraların kendisine ait olduğunu, ...’in aracı mobilya taşımak üzere verdiğini ve kaçak sigaralardan haberdar olmadığını beyan ettiği keza araca mobilyaların sanı ...'ın iş yerinden yüklenmesi sırasında hazır bulunan mahkemece dinlenen tanıklar ... ve ...'ın da beyanlarında yükleme esnasında araca sigara konulmadığını beyan etmeleri de nazara alındığında, sanık ...’in atfı cürüm niteliğindeki beyanından başka, sanığın savunmasının aksine somut bir kanıt da bulunmadığı, atılı suçun sanık ... tarafından işlendiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.

    Hemen Ara