(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/15377 E. , 2012/17048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin verilen kararın iade-i muhakeme suretiyle ortadan kaldırılarak yeniden karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.11.2005 tarih, 2003/1386 – 2005/904 sayılı kararına esas alınan mirasçılık belgesinin iptal edilmiş olması nedeniyle iade-i muhakeme istemiyle yeni mirasçılık belgesine göre karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İade-i Muhakeme istemine konu ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.11.2005 tarih, 2003/1386 – 2005/904 sayılı dava dosyasında davalılardan 34 kişinin vekili olan Av....’ye iade-i muhakeme dosyasında da dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, adı geçen avukat tarafından verilen 24.5.2011 tarihli dilekçede söz konusu dosyadaki vekillik görevinin sona erdiğini, bu nedenle dava dilekçesinin davalı asıllara tebliğ edilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece bu beyana rağmen davalı asıllara tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek dava sonlandırılmış, karar da aynı avukata tebliğ edilmiştir. İade-i Muhakeme istemine konu dava, önceki davadan ayrı bir dava olup, önceki dosyadaki vekalet ilişkisinin bu dosyada da devam ettiği söylenemez. Kaldı ki bu husus kendisine tebligat yapılan avukat tarafından da belirtilerek davalı asıllara tebligat yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece davalı asıllara tebligat yapılmak suretiyle öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.