Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/7470 Esas 2013/647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7470
Karar No: 2013/647
Karar Tarihi: 21.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/7470 Esas 2013/647 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2011/7470 E.  ,  2013/647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların kesilme tarihinden itibaren faizleri ile birlikte ödenmesine ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, sigorta müfettişi tarafından tutulan tutanakta, davacı ve eşinin boşanmadan sonra ayrı yaşadıkları, davacının oğlu ..."un yanında kaldığı, davacının aynı avluda başka bir evde yaşadığının tespit edildiği, dinlenen tanıkların da tutanak doğrultusunda beyanda bulundukları anlaşıldığından, davanın kabulü ile davaya konu kurum işleminin iptaline ve davacıyı davalı kurumca ödenmesi gereken ölüm aylıklarının aylık kesim tarihinden itibaren davacıya ödenmesine ve davacının kuruma kesilen ölüm aylıkları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Hakkında verilen boşanma kararı 12.12.2006 tarihinde kesinleşen davacıya 1980 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 19.3.2009 tarihi itibariyle kesilerek, 12.12.2008-19.3.2009 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
    Somut olayda, davacı...1.Aile Mahkemesinin 27.11.2006 tarih ve 2006/937E, 2006/963 K. sayılı ilamıyla boşanmış ve karar 12/12/2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle 5434 sayılı Kanunun 66, 75 ve devamı maddeleri uyarınca yetim aylığı bağlanmıştır. 16.2.2009 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı kesilerek, Kurumca, kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonra, 20/10/2008 sonrası ödemeler borç kaydedilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    Dosyada bulunan emniyet araştırmasına göre davacı,..... Mah. 2.Arka sok. No:16... adresinde ikamet ettiği, davalının... köyünde ikamet ettiği, 16.2.2009 tarihli... Kontrol Memuru Raporunun ekinde bulunan ifadesinde köy muhtarı ..."in davacı ve boşandığı eşinin beraber yaşadıklarını bildirmiş olması, söz konusu raporda davacı ve eski eşinin aynı adreste birlikte yaşamaya devam ettiklerinin bildirilmiş olması, dosyada dinlenilen davacının oğlu dışında bir kısmı davacının uzaktan akrabası olan tüm tanıkların davacı ile eşinin boşandığından haberlerinin olmadığı ve aynı avlu içinde aynı çatı altında yaşadıklarını bildirmeleri karşısında köy gibi küçük bir yerde davacının boşandığının bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, göz önüne alındığında davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun aksi ispat edilememiştir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara