Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7175 Esas 2022/10597 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7175
Karar No: 2022/10597
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7175 Esas 2022/10597 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7175 E.  ,  2022/10597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Dava konusu eşyanın TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine, tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekirken, tasfiye bedelinin de müsaderesine hükmedilmesi,
    3) Hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrilerek iki saat karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılamasına karar verileceğine karar verilmesi,
    4) Mahkeme tarafından suçta kullanılan nakil aracın müsaderesine karar verilmiş ise de; ele geçen dava konusu kaçak eşyanın miktar ve değeri ile nakil vasıtasının piyasa değeri dikkate alındığında müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete de aykırı olacağı ve ele geçen akaryakıtın miktar itibarıyla aracın yük veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü de oluşturmadığı cihetle aracın iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara