Esas No: 2021/7618
Karar No: 2022/10678
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7618 Esas 2022/10678 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/7618 E. , 2022/10678 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçlamasıyla hüküm giymiş ve mahkeme tarafından hüküm müsadere ve nakil aracının müsaderesi olmaksızın hükümlülük verilmiştir. Ancak, yerel mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde, sanığın temyiz talebi reddedilmiştir. Ancak, sanık ve katılan lehine hükmedilen cezalara ilişkin olarak yapılan incelemeler sonucunda, 5607 sayılı Kanunun 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri ile 7242 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
5607 sayılı Kanunun 3/18-son cümle, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri,
7242 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri,
5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi,
5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi,
5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ...'ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Gıyabi kararın sanığa 19.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın hükmü CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 30.06.2015 tarihinde temyiz ettiği gözetilerek, sanığın temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Sanık ...'un ve katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen, 5607 sayılı Yasanın 3/18-son. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Suça konu kaçak sigaralar için KEMT varakasının aldırılmaması,
3. 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4. Suç konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5. Ele geçen kaçak eşyanın, nakil aracının taşıma kapasitesine göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturması, malen sorumlunun beyanında, aracın resmi olarak üzerine kayıtlı olsa da sanık ...'a haricen satışını yaptığını ve söz konusu aracı alan ...'ın da aracın kendisinin olduğunu ve kullandığını beyan etmesi karşısında, malen sorumlunun iyi niyetli kabul edilemeyeceği gibi dava konusu eşyanın değeri ve nakil vasıtasının değeri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu nakil vasıtasının müsaderesi yerine, yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
6. Katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınması yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.