Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/14120 Esas 2012/16949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14120
Karar No: 2012/16949
Karar Tarihi: 19.12.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/14120 Esas 2012/16949 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/14120 E.  ,  2012/16949 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Tebligat Kanunu"nda 6099 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiştir. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Tebligat Kanununun 10. maddesi "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki, kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü, T.K."nun 21/2. maddesi (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./5.mad) gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmünü, T.K."nun 35/2. maddesi "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." hükmünü içermektedir.
    Açıklanan yasa hükmüne göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılması yerinde değildir.
    Olayımıza gelince:
    1-Gerekçeli karar, davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..."den olma ..."e Tebligat Yasasının 35. maddesine göre yapılmış olup, tebligat 6099 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yapılmış olması nedeni ile usulsüzdür.
    2-Davalılar ..., ..., ..., ... oğlu ... ve ..."na çıkarılan hüküm tebliğine ilişkin tebliğ evrakı Tebligat Kanunu"nun 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine aykırı olarak adreste bulunmama sebebini ve komşunun imzasını ya da imzadan imtina ettiğine dair şerhi içermediğinden ve ayrıca tebliğ adresinin yerleşim yeri adresi olup olmadığı tebliğ zarfına yazılmadığından bu haliyle usulsüzdür.
    3-Davalı ..."a çıkarılan hükmün tebliğine ilişkin evrakın, Tebligat Kanunu 16. maddesine aykırı olarak birlikte oturup oturmadığı belirtilmeden doğrudan eşine tebliğ edildiği ve bu haliyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
    Gerekçeli kararın adı geçen davalılara kimlik bilgilerine göre adres kayıt sistemindeki son adresi tespit edilerek, tespit edilen adresine usulünce tebliğ edilmesi, temyiz süresinin beklenilmesi, akabinde inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara