Esas No: 2021/9161
Karar No: 2022/7413
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/9161 Esas 2022/7413 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/9161 E. , 2022/7413 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2018 tarih ve 2017/502 - 2018/299 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas ve 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilerek, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek
şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna dair delilin atılı suçun sübutu/vasfının tayini açısından belirleyici olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip, ayrıca mahkumiyete esas alınan, suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi bakımından belirleyici delil olan tanık Hatice Metin’in, doğrudan aleni duruşmada sanığın huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 maddesi gereğince SEGBİS kullanılmak ya da anılan Kanunun 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenip AİHS’in 6/3-d ve Anayasanın 36. maddeleri ile teminat altına alınan “iddia/kamu tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek” hakkı tanınması gerektiği gözetilmeden; haberdar edilmediği celsede alınan ifade metinlerinin okunması ile yetinilerek CMK’nın 181/1 ve 210. maddelerine muhalefet edilmesi, yine ifade tutanağı temyiz aşamasında gelen Kübra Yılmaz’ın açıklanan usule uygun olarak dinlenilmesinden sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, belirtilen sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.