Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/10582 Esas 2022/7385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/10582
Karar No: 2022/7385
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/10582 Esas 2022/7385 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/10582 E.  ,  2022/7385 K.

    "İçtihat Metni"




    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk derece Mahkemesi : Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2018 tarih ve 2017/115 - 2018/93 sayılı kararı
    Suç: Silahlı terör örgütüne yardım etme
    Uygulama: Sanık hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne yönelik düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar


    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan mahkumiyet kararı verilen sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği müdafii bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de sanığa re'sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen suçun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    Sanığın söz konusu ölçütler doğrultusunda ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden talep edilmesi, tespit ve değerlendirme tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması, yine UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut delil bulunup bulunmadığının araştırılması, elde edilecek tüm bu delillerin ve hükümden sonra dosyaya giren dijital materyal raporunun raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, var ise beyanda bulunan şahısların mahkeme huzurunda beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule ve uygulamaya göre de;
    Sanık hakkında belirlenen temel ceza, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara