Esas No: 2021/9951
Karar No: 2022/7631
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/9951 Esas 2022/7631 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/9951 E. , 2022/7631 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2017 tarih ve 2017/15 - 2017/95 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Sanıklar ... (...), ..., ... hakkında TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK'nın 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
2- Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK'nın 221/4 son cümle, 62, 221/5, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkumiyete ilişkin hükmün, bölge adliye mahkemesince sanık hakkında ayrıca
TCK’nın 221/5 maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine ilişkin verilen hüküm ile 03.10.2018 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın sanık tarafından süresinde gerekçeli dilekçeler ile temyiz edildiği, bu kez 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde öngörülen süre içinde de sanığın yeni bir temyiz talep dilekçesi sunduğu görülmekle tebliğnamede temyiz talebinin gerekçe içermemesi nedeniyle reddedilmesi yönündeki görüşte isabet bulunmamıştır.
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
1) Sanıklar ..., ... (Özyalçın) ve ... ile ilgili olarak;
BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ... Katılım Bankası AŞ'de örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açıldığı, işlem yapıldığı yönünde delil bulunmayan hallerde anılan banka nezdinde açılmış hesabının bulunmasının ve bu hesaba ait mutad hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet ya da delil olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi diğer belirleyici deliller karşısında sonuca etkili görülmemiş,
Silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temadi eden bir suç olması nedeniyle suç tarihinin sanık ... (...) için 10.08.2016, sanık ... için 11.08.2016, sanık ... için 09.02.2017 olmasına rağmen, bölge adliye mahkemesi karar başlığında 15.07.2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık ... ile sanıklar ... ve ... (Özyalçın) müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte. haklarında herhangi bir suç kaydı bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanıklar hakkında, temel cezaların da asgari hadden belirlenmesine rağmen somut olaya özgülenmiş, dosya kapsamına uygun, ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeden, maksadı ve içeriği müphem soyut kavramlara dayanan yetersiz gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Sanık ... ile ilgili olarak;
Ayrıntıları Dairemizin 14.10.2019 tarihli ve 2019/3337 esas 2019/6048 sayılı kararında açıklandığı üzere;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafiii bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi uyarınca da re'sen müdafii görevlendirilmeyen sanığa Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ile sanıklar ... ve ... (....) müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ...’ın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suçun niteliği ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/2-a. maddesi uyarınca dosyanın Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.