Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3829 Esas 2022/7383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3829
Karar No: 2022/7383
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3829 Esas 2022/7383 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/3829 E.  ,  2022/7383 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.01.2019 tarih ve 2016/88 - 2019/48 sayılı kararı
    Suçlar : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme, bombalama suretiyle olası kastla öldürmeye teşebbüs etme, silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme
    Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; (09.10.2015)
    Bombalama suretiyle olası kastla öldürmeye teşebbüs etme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi; (31.10.2015)
    Hüküm : 1-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan ayrı ayrı; TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/7-9, 63.
    2-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan ayrı ayrı; TCK'nın 37/1 maddesi yollamasıyla TCK'nın 82/1-g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 35/2, 62/1, 53, 58/7-9, 63.
    (2 Kez) (16.08.2015 tarihli eylemleri nedeniyle ... ve ...'a karşı)
    3-) Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan ayrı ayrı; 6136 Sayılı Kanunun 13/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, 62/1, 52/2-4, 53, 58/7-9, 63. (16.08.2015 tarihli eylemleri nedeniyle)
    4-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ayrı ayrı; TCK'nın 109/2, 109/3-a-b, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 43/2, 62/1, 53, 58/7-9, 63. (... ve Necmettin Dözgören'e karşı 09.10.2015 tarihli eylemleri nedeniyle)
    5-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında bombalama suretiyle olası kastla öldürmeye teşebbüs etme suçundan ayrı ayrı; TCK'nın 37/2 maddesi yollamasıyla TCK'nın 82/1-c, 21/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 35/2, 62/1, 53, 58/7-9, 63. (3 Kez) (31.10.2015 tarihli eylemleri nedeniyle ..., ... ve ...'ye karşı)
    6-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan ayrı ayrı; TCK'nın 174/1, TCK'nın 174/2 maddesi delaletiyle 3713 sayılı Kanunun 4/1-a ve 5/1-2, 62/1, 52/2-4, 53, 63. (31/10/2015 tarihli eylemleri nedeniyle)
    maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
    Temyiz edenler : Sanıklar müdafiileri

    Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;

    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    I-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma; sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve Necmettin Dözgören'e karşı silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Sanıklar hakkındaki kısa kararda devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükümlerde TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulandığı halde, devamında TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinin belirtilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu hususun sanıkların lehine olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; sanık ...'un 16.08.2015 tarihinde ... ve ...'a karşı kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme eyleminin amaç suçu gerçekleştirmeye yönelik vahim eylem niteliğinde olduğu hususu nazara alındığında, sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükmün kabul kısmında anılan eylemine yer verilmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdikleri, sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya kapsamına göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemekle, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ayrı ayrı ONANMASINA,

    II-) Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Sanıklar hakkında tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 1-E ve 4-E bölümlerinin ikinci paragraflarında yer alan “3713 sayılı Kanunun 5. maddesi” ibarelerinin çıkarılarak yerlerine “3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a karşı kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme; sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve Necmettin Dözgören'e karşı silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanık ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ..., ... ve ...'ye karşı bombalama suretiyle olası kastla öldürmeye teşebbüs etme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-) Sanıklar ..., ... ve Orhan Aydın hakkında mağdurlar ... ve ...'a karşı kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    a-) Sanık ... bakımından yapılan incelemede;
    Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2016 tarih ve 2016/2243 esas sayılı iddianamesinde, 16.08.2015 günü saat 23:48 sıralarında Ceylanpınar ilçesi Yenişehir
    mahallesinde bulunan Çevik Kuvvet Büro Amirliği Yerleşkesine uzun namlulu silahla ateş edilmek suretiyle müştekiler ... ve ...'un yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürülmesine teşebbüs eyleminin anlatılmaması ve sevk maddesinin de gösterilmemesi, yargılama konusu olayın anlatıldığı Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2016 tarih ve 2016/7572 esas sayılı iddianamesinde ise sanık ...'ın adının gösterilmemesi nedenleriyle sanık hakkında usülüne uygun açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 225/1 maddesinde düzenlenen: ''Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir'' hükmü uyarınca dava konusu yapılacak eylemin açıkça ve bağımsız olarak iddianamede gösterilmesi gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan dava açılması sağlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b-) Sanıklar ... ve ... bakımından yapılan incelemede;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; 16.08.2015 günü saat 23:48 sıralarında Ceylanpınar Fen Lisesi arka tarafında bulunan Çevik Kuvvet Büro Amirliği Yerleşkesine uzun namlulu silahla ateş edildiği, kolluk kuvvetlerinin karşılık vermesi üzerine saldırıyı gerçekleştirdikleri tespit olunan sanıkların olay yerinden kaçtıkları, güvenlik görevlilerinden ölen veya yaralanan olmadığının anlaşılması karşısında, hedef olarak seçilen mağdur sayısının sanıklar tarafından bilindiğine/bilinebilir olduğuna dair delil bulunmadığı, ölüm veya yaralanmaların da vuku bulmadığı olayda vahim eylem yerine kaim olmak üzere "en az bir kişiyi öldürmeye teşebbüs etme" suçundan hüküm kurulması gerekirken bu suçtan yazılı şekilde 2 kez mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2-) Sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve Necmettin Dözgören'e karşı silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanık ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    a-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; 09.10.2015 günü saat 20:30 sıralarında belediye işçisi olan mağdurlar ... ve Necmettin Dözgören'in ilaçlama aracıyla ilaçlama yaptıkları esnada İhsaniye Camii yakınında elleri silahlı ve yüzleri kapalı şekilde KCK asayiş adına yol kesip kimlik kontrolü yapan 3 örgüt mensubu tarafından araçlarının durdurularak kimlik kontrollerinin yapıldığı somut olayda, sanıkların savunmalarının aksine, atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatleri yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    b-) Sanık ...'a atılı ... ve Necmettin Dözgören'e karşı silahla ve birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehdit kullanmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından
    bozma ilamı içeriği nazara alındığında sanığın TCK'nın 302. maddesinde yazılı, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun amacına yönelik olarak vahamet arz eden nitelikte yargılama konusu başkaca eylemi bulunmadığı ancak; tanık beyanı, tape kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil örgüt üyesi olduğu anlaşılan sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c-) Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sanık ... hakkındaki kısa kararda devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükümde TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulandığı halde, devamında TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
    3-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ..., ... ve ...'ye karşı bombalama suretiyle olası kastla öldürmeye teşebbüs etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Oluş ve dosya kapsamına göre; sanık ...'ın sanıklar ... ve ...'a "Fuat Avni" mahlaslı twitter kullanıcısının yayınladığı "Ak Hırsızlar" başlıklı listede ismi yer alan Yakup Çiftçi'ye uyarı yapılması gerektiğini söyleyerek önceden temin etmiş olduğu el bombasını verdiği, sanıklar ... ve ...'un da sanıklardan ...'in temin etmiş olduğu motosiklet ile Yakup Çiftçi'nin babası olan mağdur ...'nin ikametine gelerek 31.10.2015 günü saat 08:00 sıralarında el bombasını attıkları, patlama neticesi bahçe kapısının ve ikametin bahçe kapısına bakan camlarının kırıldığı, mağdurların ise yaralanmadığı somut olayda;
    a-) Mağdurların suç saatinde ev içerisinde bulundukları konuma ve atılan el bombasının isabet aldığı yere göre, olay anında evde olan mağdurlar açısından ölüm tehlikesi oluşup oluşmadığının belirlenmesi bakımından olayın meydana geldiği yerde keşif yapıldıktan sonra gerektiğinde bu hususa ilişkin bilirkişi raporu alınması, teşebbüse elverişli olduğunun tespit edilmesi durumunda evde bulunan kişi sayısının sanıklar tarafından bilinebilir olması halinde mağdur sayısı kadar, aksi takdirde asgari seviyede bir kez "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan, teşebbüse elverişli olduğunun tespit edilememesi halinde ise "silahla tehdit ve nitelikli mala zarar verme" suçlarından hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-) Sanıkların fiil üzerindeki hakimiyetlerine, suçun işlenmesinden önceki ve sonraki katkılarına ve azmettirme hallerine göre suça iştirak durumlarının ve buna uygun kanun maddelerinin belirlenmesi yerine, tüm sanıklar hakkında TCK'nın 37/2. maddesi yollamasıyla şeklinde hüküm kurulması,
    4-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın
    tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında anılan ilkelere uyulmayarak sanıkların hangi eylemleri nedeniyle tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçuna esas alındığı açıklanmadan ve kabul kısmında gösterilmeden Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK'nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin ayrı ayrı BOZULMASINA, sanık ...'ın bozma gerekçesi ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince "yurt dışına çıkmamak" adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara