Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7105 Esas 2022/6913 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7105
Karar No: 2022/6913
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7105 Esas 2022/6913 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/7105 E.  ,  2022/6913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ..., Kadastro Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ..., Kadastro Müdürlüğü vekilinin ise istinaf başvurusunun yargılama giderlerine yönelik olarak kabulüne ve yeniden hüküm tesisine şeklinde karar verilmiş olup, bu kez davalı ..., Kadastro Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sırasında, ... ili Şahinbey ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan temyize konu eski 818 parsel sayılı 3.880,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 6 parsel numarasıyla ve 3.063,89 metrekare yüzölçümlü olarak ve harman yeri vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılan eski 924 parsel sayılı 4.312,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 108 ada 5 parsel numarasıyla ve kadastro komisyon kararıyla 6.526,97 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    İtirazı kadastro komisyonu tarafından red edilen davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmış ve yargılama sırasında Hazine, ..., ... ve ... da davalı olarak davaya dahil edilmişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, davacının maliki olduğu çekişmeli 104 ada 420 (eski 398), 152 ada 38 (eski 1419), 152 ada 39 (eski 1418) ve 152 ada 116 (eski 1281) parsel nolu taşınmazları lehine açtığı davasının reddine, 104 ada 420, 152 ada 38, 152 ada 39 ve 152 ada 116 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a madde uygulaması sonucu oluşturulan yenileme komisyon tutanaklarının tespit gibi tescillerine, davacının davalı ... Müdürlüğüne karşı açtığı davasının pasif husumet yokluğundan reddine, davacının maliki olduğu 108 ada 6 (eski 818) parsel sayılı taşınmazı lehine açtığı davasının kabulüne, 108 ada 6 ve 5 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-A madde uygulaması sonucu oluşturulan komisyon tutaklarının iptaline, 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünden; Fen bilirkişilerinin 13.11.2018 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 816,11 metrekarelik kısım çıkarılarak (6526,97 - 816,11) = 5710,86 metrekare yüzölçümü ile 108 ada 5 parsel olarak aynı yer aynı vasıfla tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümüne; aynı tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 816,11 metrekarelik kısım eklenmek suretiyle (3063,89 + 816,11) = 3880 metrekare yüzölçümü ile 108 ada 6 parsel olarak aynı yer aynı vasıfla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün, davalı ... - Kadastro Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... - Kadastro Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun ise sadece yargılama giderlerine yönelik olarak kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, diğer hususlar hakkında aynı şekilde karar verilerek, hükmün 10. fıkrasının; “davacı tarafından yapılan 253,80 keşif harcı ve davacı tarafından yatırılan masraftan yapılan 1.285,95 TL reddiyat olmak üzere toplam 1.539,75 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre (%20 kabul, %80 red) 307,95 TL'sinin davalı ..., ... ve Hazineden alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı ...-Kadastro Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Davalı ...'nün temyiz itirazları yönünden; Davacı tarafça, dava açılırken adına kayıtlı taşınmazlardaki eksikliğin hangi parsellerden kaynaklandığı açıkça belirtilmiş olması nedeniyle, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olduğundan, davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin "Hgm-Geoportal" sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişilerine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişilerinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişileri haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece, uygulama kadastrosunun, temyize konu 108 ada 5 ve 6 parseller yönünden yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen pafta haritası, ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli dosya arasına getirtilmemiş; diğer taraftan dosya arasında bulunan fen bilirkişi raporu, taşınmazın tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli bir şekilde hazırlanmamıştır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi sağlanmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup halen varlığını sürdüren doğal ya da yapay sabit sınırlarının bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların tesis kadastrosundaki sınırlarının neresi olduğu, bu sınırlarda zaman içerisinde herhangi bir değişiklik olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan bina ve duvarların tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup olmadıkları, söz konusu bina (samanlık) ve duvarların kim tarafından ve hangi tarihte yapıldıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişkiler oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeli, sınır ihtilafı olmuş ise taşınmazlar arasındaki sınırlar ve taraf gösterimleri, eldeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi, tanık beyanları dikkate alınarak varsa hataların nereden kaynaklandığı belirlenmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar teknik bilirkişilere harita üzerinde işaretlettirilmeli, üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenilmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren, krokili, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, çekişmeli harman yeri vasıflı 108 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında özel siciline kaydedilmesine şeklinde karar verilmesi gerekirken, tapuya tesciline şeklinde karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 16. Hukuk Dairesi 20.03.2019 tarihli ve 2018/77 Esas, 2019/146 Karar sayılı kararının BOZULMASINA; dosyanın HMK'nin 373/2 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara