Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7172 Esas 2022/10740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7172
Karar No: 2022/10740
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7172 Esas 2022/10740 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7172 E.  ,  2022/10740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin, suçta kullanılan nakil aracının iadesi kararıyla sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün oyçokluğuyla ONANMASINA,
    II-Sanık hakkındaki mahkumiyet kararının incelenmesinde ise;
    1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2.maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2)Sanığın sabıkasındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamların kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmayıp, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan ve kamu zararını gideren sanık hakkında, karar yerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK.nun 231/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı da nazara alınarak, “sanığın daha önceden işlemiş olduğu kasıtlı suçlar nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verildiği, sanık hakkında 5 yıl denetim süresi öngörüldüğü, sanığın bu denetim süresi içerisinde yeniden kasten işlenen bir suç olan kaçakçılık eylemini gerçekleştirdiği” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3)Dava konusu eşyanın TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine, tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekirken, tasfiye bedelinin de müsaderesine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğuyla, II nolu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
    (K.K.D.)
    KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanık ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanığın da temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanığın temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 01.06.2022

    Hemen Ara