Esas No: 2022/3380
Karar No: 2022/7004
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3380 Esas 2022/7004 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/3380 E. , 2022/7004 K.Özet:
1755 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı çekişmeli olduğu için dosya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmazın 2/24' er payının bazı kişilere, 9/24'e payının ise diğer kişilere ait olduğuna karar verilmiştir. Hazine vekili bu kararı temyiz etmiştir ve yapılan inceleme sonucunda Mahkeme kararı bozulmuştur. Hazine tapusu taşınmazın gerçek kaydını gösterdiği için taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince Bozulması hükme bağlanmıştır. Karar düzeltme isteği için tarafların 15 gün içinde Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren başvuruda bulunabileceği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK: Yeni bir kanun olarak, eski kanunların yerine geçici bir süre için bir hüküm uygular.
1086 sayılı HUMK: Türkiye'nin eski medeni usul kanunudur.
428.madde: \"Yargıtay, bozma veya onama yönünde verdiği kararları, gerekçeli kararı kesinleştikten sonra yerel mahkemeye bildirir.\"
440/I madde: Karar düzeltme talebinde bulunma hakkı olan herkes, kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yerel mahkemeye başvurarak düzeltme isteğinde bulunabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Karaburun İlçesi Mordoğan Köyü çalışma alanında bulunan 1755 parsel sayılı 2850 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle ağaçlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; ...’ın tapu kaydına dayalı itirazı üzerine Kadastro Komisyonunca taşınmaza ilişkin aynı kuvvet ve mahiyette farklı kayıtlar bulunduğu gerekçesiyle dosya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 1755 parsel sayılı taşınmazın 2/24’er payının ..., ... ve ..., 9/24’er payının ... ve ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Komisyonu tarafından dava konusu taşınmazın hem Mayıs 340 D. Tarihli ve 7 sıra numaralı Hazine tapusu, hem de Şubat 340 D. Tarihli ve 2 sıra numaralı şahıs tapusu kapsamında kaldığı belirtilerek aynı kuvvet ve mahiyette belge bulunduğu gerekçesiyle dosya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın her iki tarafa ait tapu kaydı kapsamında kaldığı, ancak T.sani 288 Y. tarihli ve 150 sıradan gelen şahıs tapusunun daha eski tarihli ve geçerli olduğu gerekçesiyle şahıs tapusuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Mahkemenin Hazineye ait Mayıs 340 D. tarihli ve 7 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Şubat 340 D. tarihli ve 2 sıra numaralı tapu kaydının uygulamasına gelince; Mahkemece 2014 yılında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerce tapu kaydının kuzey hududunda okunan Kadir ve doğu hududunda okunan Çeşmeli ... kerimesi yeri gösterilememiş; 1996 yılında yapılan ilk keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerce bu yerlerin neresi olduğu hakkında beyanda bulunulmuş ise de yön itibariyle tutmadığı gibi komşu tutanak ve dayanaklarıyla teyit edilememiştir. Dolayısıyla bu tapu kaydının taşınmaza uyduğu sabit olmadığı gibi kaydın ilk geldisi olan T.sani 288 Y. tarihli ve 150 sıra numaralı tapu kaydında taşınmaz yüzölçümü 5 dönüm olup miktarından fazlası komşu 1754 parsel sayılı taşınmaza revizyon görmüştür.
Hal böyle olunca; Mahkemece Hazine tapusuna değer verilerek taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bu nedenle bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.