Esas No: 2022/4388
Karar No: 2022/7029
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4388 Esas 2022/7029 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/4388 E. , 2022/7029 K.Özet:
Davacı, Manavgat'ta bulunan yaklaşık 4.000 m²'lik tarım arazisinin 20 yılı aşkın süre boyunca zilyetliği altında olduğunu ileri sürerek tapuya kaydedilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışması yapıldığını ve tutanak düzenlendiğini belirtmiştir. Bu nedenle sağlıklı bir sonuç alabilmek için taşınmazın sınırları keşfedilerek kesin olarak belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, Hazine vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması karar verilmiştir. Tescil davasına konu taşınmazın kadastro tespiti yapılan taşınmaz sınırları içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiği, tutanak düzenlenmiş taşınmazların kadastro mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine, ..., ...
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Manavgat .....,bulunan sınırlarını belirttiği yaklaşık olarak 4.000 m2 yüzölçümüne sahip bulunan taşınmazın müvekkilinin zilyetliği altında bulunduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde zirai faaliyette bulunduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 20 yılı aşkın süre boyunca nizasız ve fasılasız zilyetliği altında olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılmış olduğunu, tamamen özel mülkiyete konu olabilen tarım arazisi olduğunu ileri sürerek; dava konusu taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle “... Büyükşehir Belediyesinin de davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, ... İli .....,İlçesi ...., Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 04.03.2015 tarihli fen bilirkişileri raporu ve ekindeki krokide açık sarı renkle A harfi ile gösterilen 4.010,73 m²'lik kısmın davacı ... adına kayıt ve tesciline, aynı raporda B harfi ile koyu sarı renkle gösterilen kısma yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairenin 22.03.2022 tarihli geri çevirme kararı üzerine Kadastro Müdürlüğünce verilen yazı cevabında; çekişmeli parselin bulunduğu yörede kadastro çalışmalarının yapıldığı ve çekişmeli taşınmaz hakkında .....,156 ada 56 parsel numarasıyla davalı olarak kadastro tutanağı düzenlendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; ...., 156 ada 56 parselin kadastro tutanağı ve komşuları ile birlikte gösterir krokisi dosya arasına alınmalı bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte teknik bilirkişiden koordinatlı kroki ile çakıştırılarak hazırlanmış rapor alınıp tescil davasına konu çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti yapılan taşınmaz sınırları içerisinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlendikten sonra, tutanak düzenlenmiş taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.