Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7342 Esas 2022/10724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7342
Karar No: 2022/10724
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7342 Esas 2022/10724 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7342 E.  ,  2022/10724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- 5237 sayılı TCK’nun 3/1., 61. madde ve fıkraları uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre özellikle ele geçirilen kaçak eşyanın miktarı, suç konusunun önem ve değerine göre, cezaların şahsiliği ve uygulamada birliğin sağlanması bakımından, benzer olaylarla mukayese edildiğinde, daha çok miktarda kaçakçılık yapanlarla daha az miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakkaniyete uygun, adil bir ceza tayin edebilmek bakımından sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarında teşdit uygulanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
    3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanık ...’nun eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.04.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 25.11.2014 olduğu,
    UYAP kayıtlarının incelenmesi sonunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/71915 sırasında kayıtlı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/258 Esas, 2020/595 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 24.10.2014, iddianame tarihinin 11.12.2014 olduğu,
    Bu dosyadaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanık ...’nun eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanık ...’nun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    5- Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    6- Katılan ... İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanıklardan ayrı ayrı alınmasına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara