Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7799 Esas 2022/10815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7799
Karar No: 2022/10815
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7799 Esas 2022/10815 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, temyiz ediliyor. Malen sorumlunun vekili tarafından yapılan temyiz istemi, reddediliyor. Sanığa yönelik kurulan mahkumiyet hükmü inceleniyor. Suçun tarihine ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın cezası belirleniyor. Ancak bu ceza, sonradan yayımlanan yasalarla güncelleniyor. 7242 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemeler, sanığın lehine hükümler içeriyor. Dosya, yerel mahkemeye gönderilerek tekrar incelenmesi ve sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekiyor. Ayrıca sanığa kesilen adli para cezasının hesaplaması yanlış yapılmış. Kaçak akaryakıtın müsaderesine karar verilirken, ilgili maddeler gösterilmiyor. Bu nedenlerle, karar bozuluyor.
Detaylı kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/11, 3/5, 3/10, 3/22. maddeleri
- 6545 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 3/11-son cümle
- 7242 sayılı Yasa'nın 61., 62. ve 63. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 53. maddesinin bazı bölümleri
7. Ceza Dairesi         2021/7799 E.  ,  2022/10815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I)Malen sorumlu ... vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
    Malen sorumlunun 04.12.2014 tarihli celsede alınan beyanında CMK'nun 234. maddesindeki hakları hatırlatılmasına rağmen şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, katılan sıfatı almayan malen sorumlunun vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II)Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 01.07.2014 ve iddianame düzenleme tarihinin 23.07.2014 olduğu,
    Sanığa ilişkin temyiz edilmeden kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/399 Esas, 2021/84 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08.07.2014, iddianame düzenleme tarihinin 30.08.2014 olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın celp edilerek incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi ve kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    2-Temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi ve tayin olunan adli para cezasının 1 gününün 20,00 TL'den hesabı sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
    3-Dava konusu kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken delalet maddesinin gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara