Esas No: 2022/26996
Karar No: 2022/7546
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/26996 Esas 2022/7546 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/26996 E. , 2022/7546 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir karar incelenmiştir. 2021 yılında gerçekleşen bir yasadışı gösteriye katılmak ve kolluğun uyarılarına rağmen asılan pankart ve afişleri toplatmamak suçu işlemekle suçlanan sanık hakkında, bir diğer davada yasaklara aykırı hareket etmek suçundan açılan davada beraat kararı verilmiştir. Bunun üzerine, suçu ve suçluyu övmek, terör örgütü propagandası yapmak suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi hatalı bulunmuş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 3713 sayılı Kanunun 7/2-1, TCK'nın 62, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
- TCK'nın 215, 62, 53, 63, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
- 2911 sayılı Kanunun 28. maddesi: Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek ve yasaklara aykırı hareket etmek suçlarını düzenler.
- 2911 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri: Düzenleme kurulu üyelerinin görevlerini yerine getirmemeleri durumunda cezalandırılacaklarını ve bu kurul
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.07.2021 tarih ve 2017/22 - 2021/235 sayılı kararı
Suç : Suçu ve suçluyu övmek, terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : Sanık hakkında;
a-) 3713 sayılı Kanunun 7/2-1, TCK'nın 62, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
b-)TCK'nın 215, 62, 53, 63, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, tebliğname başlığına sanık olarak isimleri dercedilen ve haklarında beraat kararları verilen ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz taleplerinin bulunmadığı görülmekle inceleme dışı bırakılarak gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ''Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek'' fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ''yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek'' fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, insiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ''kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak'' fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 esas, 2012/37 karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ''düzenlemek, yönetmek veya düzenleyen veya yönetenlerin hareketine katılmak'' fiillerinden birini işlemesi suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun; kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ''tertip edilmesi'', ''idare edilmesi'' ve ''tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması'' durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.
Kanunun 28/3. maddesinde 11 ve 12. maddelerde yazılı görevleri yerine getirmeyen düzenleme kurulu üyelerinin cezalandırılacağı öngörülmektedir. Anılan kanunun, Düzenleme kurulunun görev ve sorumlulukları başlıklı 12. maddesine göre de; “ Düzenleme kurulu, toplantının sükun ve düzenini, bildirimde yazılı amaç dışına çıkılmamasını sağlamakla yükümlü ve sorumludur. Kurul, bunun için gereken önlemleri alır ve gerektiğinde güvenlik kuvvetlerinin yardımını ister. (Değişik üçüncü cümle: 2/3/2014-6529/8 md.) Toplantının amacı dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesini imkânsız gördüğü takdirde kurul veya toplanamadığı takdirde kurul başkanı dağılma kararı alır ve durumu derhâl yetkili kolluk amirine bildirir. Düzenleme kurulunun sorumluluğu, topluluk toplantı yerinden tamamen dağılıncaya kadar sürer.”
Yukarıda belirlenen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: suç tarihinde BDP Küçükçekmece ilçe başkanı olan ve tertip komitesinde yer alarak mülki idareden izin alan sanığın asılan pankartlar, afişler ve atılan sloganlar nedeniyle yasadışı gösteriye dönüşen toplantıya katılmaktan ve kolluğun uyarılarına rağmen anılan pankart ve afişleri toplatmamaktan ibaret eyleminin 2911 sayılı Kanunun 28/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı anlaşılmakta ise de, aynı eylem nedeniyle Suçu ve suçluyu övmek, Terör örgütü propagandası yapmak, ve yasaklara aykırı hareket etmek (2911 sayılı Kanunun 28. maddesi) suçlarından kamu davası açıldığı incelemele konu hükümle birlikte yasaklara aykırı hareket etmek (2911 sayılı Kanunun 28. maddesi) suçundan açılan kamu davası yönünden sanığın beraatine ilişkin verilen kararın aleyhe temyiz bulunmadığından kesinleştiği görülmekle suç teşkil ettiği iddia olunan sloganları attığı ya da materyalleri taşıdığı veya astığı yönünde iddia ve delilde bulunmayan sanığın müsnet suçu ve suçluyu övmek, terör örgütü propagandası yapmak suçlarından beraati yerine delil ve olguların hatalı değerlendirilmesi neticesinde ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri tesisi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.