Esas No: 2021/4202
Karar No: 2022/7100
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4202 Esas 2022/7100 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/4202 E. , 2022/7100 K.Özet:
Şırnak'ta bir kadastro süreci sırasında bir ada içerisinde bulunan üç ayrı parselin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescil edildiği fakat davacı Hazine'nin bir parselin eksik tespit edildiği iddiasıyla açtığı davanın kabul edildiği ve söz konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen bilirkişisinin raporunda belirlenen sınırlara göre yeniden tapuya kaydedilmesine karar verildiği belirtilmektedir. Davalı tarafın ise diğer iki parsel ile ilgili sicil oluşturulmadığı iddiasıyla tavzih talebinde bulunduğu fakat talebin hüküm kurulmayan alanlarla ilgili olduğu için reddedilmesinin isabetli olmadığı vurgulanmaktadır. Kararda, dava açılmasıyla birlikte kadastro hakiminin sicil oluşturmak zorunda olduğu halde hüküm kurulmayan parsellerle ilgili eksikliklerin bulunduğu ve bu durumun usul ve yasaya uygun olmadığına dikkat çekilmektedir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. ve 440/I maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tavzih İstemi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında Şırnak İli Uludere İlçesi Kılıban Mahallesi çalışma alanında bulunan 588 ada 2 parsel, 587 ada 7, 587 ada 8 parsel sayılı sırasıyla 1.038,18 - 129,79 ve 53,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 588 ada 2 parsel ..., 587 ada 7 parsel ..., 587 ada 8 parsel ise ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, adına tescil edilen 588 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kayıt miktarına göre eksik tespit edildiği eksikliğin dava konusu taşınmazlarda kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 588 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ada ve parsel numarası aynı kalmak üzere fen bilirkişisinin raporunun ekinde yer alan krokide A ve B harfi ile gösterilen kırmızı ve sarı renkli alanların taşınmaza eklenmesi ile fen bilirkişisinin krokide belirlediği sınırlar sınır kabul edilerek 1.050,53 m2 olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davalı ..., 587 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin sicil oluşturulmadığı iddiasıyla hükmün icrasında oluşan tereddüdün giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1. Mahkemece ...'ün dilekçesi tavzih olarak değerlendirilmiş ise de, talebin esasen hüküm kurulmayan parsellerle ilgili olduğundan bu talebin temyiz dilekçesi niteliğinde bulunduğu, bu nedenle dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtaya gönderilmesi gerekirken, talep incelenerek ret kararı verilmesi isabetsiz olduğundan Uludere Kadastro Mahkemesinin 04.10.2017 tarihli ve 2015/17 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Uludere Kadastro Mahkemesinin 08.03.2016 tarihli ve 2015/17 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararının incelenmesine gelince;
Kadastro hakimi sicil oluşturmak zorunda olup, 587 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açılmakla kadastro tutanakları itirazlı hale geldiği ve kadastro hakimi sicil oluşturmak zorunda olduğu halde çekişmeli parsellerle ilgili hüküm kurulmuş olmaması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte ayrıntısıyla açıklanan nedenlerle Uludere Kadastro Mahkemesinin 04.10.2017 tarihli ve 2015/17 Esas, 2016/1 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA; (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı ...'ün temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Uludere Kadastro Mahkemesinin 08.03.2016 tarihli ve 2015/17 Esas, 2016/1 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ile 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.