Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7370 Esas 2022/10770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7370
Karar No: 2022/10770
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7370 Esas 2022/10770 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/7370 E.  ,  2022/10770 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören Gümrük İdaresi’nin yokluğunda verilen kararı temyiz hakkı olduğu kabul edilerek, anılan kurum vekilinin münhasıran sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre suçtan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II-Sanık ...’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-Sanık hakkında temel ceza belirlenirken cezanın asgari hadden tayin ve tespit edildiği belirtildiği halde, adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi,
    3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4-Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.05.2017 tarih 2015/7-389 E, 2017/272 K sayılı ve 08.04.2014 tarih, 2013/7-591 E, 2014/171 K sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Sanık ...’ın temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 23.09.2013, iddianame düzenlenme tarihinin ise 16.04.2014 olduğu,
    Sanığın Dairemizin 2022/1898 Esas sayısında kayıtlı(... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/223 Esas sayılı) dosyasında suç tarihinin 20.06.2013 , iddianame düzenlenme tarihinin ise 13.11.2013 olduğu,
    Sanığın ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/165 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 01.07.2013, iddianame düzenlenme tarihinin ise 10.04.2014 olduğu,
    Sanığın ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/235 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 25.07.2013, iddianame düzenlenme tarihinin ise 01.11.2013 olduğu anlaşılmakla,
    Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara