Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4338 Esas 2013/321 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4338
Karar No: 2013/321
Karar Tarihi: 16.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4338 Esas 2013/321 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2012/4338 E.  ,  2013/321 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminat ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kalkan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. ve Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Aynı kural HUMK"nun 389. ve HMK"nun 294. maddesinde de tekrarlanmış; HUMK"nun 381. maddesinde " Kararın tefhimi en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur", HMK"nun 294. maddesinde ise "Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutunağına geçirilerek okunması suretiyle olur. " hükmüne yer verilmiştir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Somut olayda da dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi tazminat istemi ile iş akdinin haksız feshine dayalı işçilik alacakları istemine ilişkin olup, mahkemece asıl olan kısa kararda, hüküm fıkrası oluşurulmamış; yalnızca " Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine" denilmekle yetinilmiştir. Mahkemenin bu davada davacı yararına ne kadar maddi ve manevi tazminata, keza işçilik alacaklarına ilişkin olarak ne miktarda işçilik alacağına karar verdiği ve davacının istemlerinden her biri bakımından reddolunan bölümün ne olduğu duruşma tutanağına geçirilen kısa karardan kesinlikte anlaşılamamaktadır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara ve özellikle HMK"nun 297. maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Kabul açısından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07/02/2007 tarihli kararında da açıklandığı üzere; İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli dava ile işçilik alacağına ilişkin dava bakımından izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstasların farklı oldukları, her iki davanın tefrik edilmesinin yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gerekli olduğu göz ardı edilerek, ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri doğru olmamıştır.
    O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itarazlarının ilerde incelenmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine
    16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara