Esas No: 2012/8899
Karar No: 2013/311
Karar Tarihi: 15.01.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/8899 Esas 2013/311 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ödenmeyen tasarruf teşvik kesintileri ile nema alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, tasarruf teşvik ve nema alacağının yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... ile ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık idari bir işlemden kaynaklanmaktadır.
Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalılara husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 20.12.2010 tarih ve 2010/156 E.-328 K .sayılı kararında tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilmiştir. Yine Hukuk Genel Kurulunun 26.12.2012 gün ve 2012/1363 E-1300 K sayılı ilamında Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı aleyhine tasarruf teşvik anapara ve nema alacağının tahsili talebi ile açılan davalarda ,kamuda çalışanlar yönünden doğan uyuşmazlıklarda idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmektedir.
Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan bu hususta bozmaya uyulması da taraflara müktesep hak sağlamaz. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacının ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
15.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.