Esas No: 2021/806
Karar No: 2022/10949
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/806 Esas 2022/10949 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/806 E. , 2022/10949 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin, sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin inccelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen, 5607 sayılı Yasanın 3/18-son. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı ilamlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin ve hakkında birleştirme kararı verilen dosyalardaki suç tarihlerinin 29/01/2014, 29/10/2014 ve 31/10/2014, iddianame düzenleme tarihlerinin 12/02/2015, 06/02/2015 ve 05/03/2015 olduğu,
Sanık hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/138467 sırasında kayıtlı ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/853 Esas, 2021/88 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 26/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin 07/05/2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında temyiz edilmeksizin kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/17 Esas - 2016/46 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 14/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 01/07/2014 olduğu,
Sanığın üzerine atılı suç tarihlerinin 29.01.2014, 14.02.2014, 26.02.2014, 29.10.2014, 31.10.2014 olduğu, iddianame düzenleme tarihlerinin ise sırasıyla 07.05.2014, 01.07.2014, 06.02.2015, 12.02.2015 ve 05.03.2015 olduğu anlaşılmakla,
Bu itibarla toplam 5 ayrı eylemden; iddianame düzenleme tarihi 07.05.2014 olan eylem yönünden aralarındaki hukuki kesinti nedeniyle, 29.01.2014, 14.02.2014, 26.02.2014 tarihli eylemlerin birinci grup, 29.10.2014, 31.10.2014 tarihli eylemlerin ise ikinci grup zincirleme suç olarak kabulüyle TCK'nun 43/1. kapsamında değerlendirilerek 2 ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenmesi, kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.